17 Eylül 2008 Çarşamba

Vitamin Eksikliği Saçları Döküyor



herkesin ortak problemlerinden biri yaş ilerledikçe saçların dökülmesi. bunun en önemli nedenleri depresyon, hormonal dengesizlik, kullanılan ilaçlar, beslenme bozukluğu ve kalıtımsal faktörler. doğru bakım ve ilaçlarla, özellikle de doğanın sunduğu mineral ve vitamin desteğiyle saç kaybını en aza indirebilirsiniz.

öncelikle vitamin eksikliği saçları döker. yaş ilerledikçe saçların dökülme oranı da artar. saç dökülmesini doğru bakım ve ilaçlarla kısa sürede önleyebilirsiniz. normal olarak günde 50 ila 100 tel saç dökülür. saç foliküllerinden değişik zamanlarda çıkan yeni saçlar dökülen saçların yerini alır ve saç sıklığı sabit kalır. böylece saç kaybı fark edilmez. ancak kadınlarda menopozla birlikte, erkeklerdeyse daha erken yaşlarda saç dökülmesi başlayabilir. yaşamın orta yıllarında saç değişikliklerinde birçok faktör rol oynar. en önemlisi kalıtımla edinilen genler ve kıl köklerinde seyreden genetik programın rolüdür. kıl köklerinin yenilenmesi ve yeni kıl oluşumu için gerekli olan vitamin ve eser minerallerin eksikliği etkenler arasındadır. baş derisinin mantar enfeksiyonları saç dökülmesine sebep olabilir. ateroskleroz gibi damar hastalıklarına yol açan sağlık sorunlarında saç dökülmesi sıklıkla görülür. saç dökülmesi ağır bir hastalıktan ya da psişik travmadan aylarca sonra ortaya çıkabilir. çünkü saç gelişme bozukluğunun dökülme şeklinde kendisini göstermesi zaman alır. hastalık iyileşince saç dökülmesi kendiliğinden geçer. çoğu kez hormonal dengesizlik de saç dökülmesinde önemli rol oynar. kadınlarda baş derisinde östrojen azalması sonucu kıl köklerinde androjen (erkeklik hormonu) baskınlığı olur ve saç dökülmesi hızlanır. erkeklerdeyse saçlı deride reduktaz enziminde aşırılık varsa testosterondan normalin üstünde dihidro testosterona değişim olur ve bu da saç dökülmesine yol açar. kadın ve erkekte saç kaybının en sık nedeni kıl köklerinin (saç folikülleri) erkek cinsiyet hormonu testosteron türevi dihidro testosterona kalıtımsal olarak aşırı duyarlılığıdır.

saç dökülmesinin teşhisinde öncelikle saç dökülmesinin sınıflandırılması gerekir.
* kalıtımla mı ilgilidir?
* bir saçlı deri hastalığına mı bağlıdır?
* beslenme bozukluğu, vitamin ya da mineral eksikliği mi etkendir?
* hormonal dengesizlik sonucu mudur?
* kullanılan ilaçlara mı bağlıdır? nedeni klinik muayene ve kan testleriyle saptanmalıdır. saçın incelmesi sonucunda hacmindeki azalma, hormona bağlı genetik saç dökülmesidir ve daha ciddidir. hızlı dökülmeler sonradan yerine gelebilir.

kadınlarda yaygın saç dökülmesi çene, üst dudak, memeler ve üst bacakta artmış kıllanmayla birlikteyse genellikle androjen hormonlarında östrojene oranla bir artış vardır. bu artış kan testiyle kolayca saptanır. ancak hormonal dengesizlik her zaman belirlenebilir boyutlarda olmayabilir ve testle fark edilmez. bu durumda androjen oluşumu, orijinine (yumurtalık ve böbrek üstü bezi hastalıkları) yönelik tedaviyle frenlenir ya da hücrelerdeki androjen reseptörleri (algılayıcılar) sentetik bir steroid olan siproteron asetat (androcur, diane) ile bloke edilerek androjenlerin etkisi önlenir. siproteron asetatın losyon biçiminde doğrudan saç derisine uygulanması mümkündür. bozulmuş olan androjen-östrojen dengesi de östrojen replasmanı (yerine koyma) ile düzene sokulabilir. ileri derecede tiroid hormonu azlığında saç dökülmesi östrojen yetersizliğine benzer. ama çoğu zaman kaşların dış kısmında, koltuk altında ve pubisteki (kasıktaki) kılların dökülmesiyle birliktedir. tedavi tiroid hormonu verilerek yapılır. östrojen içeren saç losyonu (el-cranell) yalnız başına ya da progesteron losyonuyla birlikte ve minoxidil etkin maddeli regaine, diğer alternatiflerdir. iltihabi durumlarda kortizon ve östrojen kombinasyonu losyonun (alpicort-f) sınırlı bir süre kullanılması yararlı olur. erkeklerde yaygın saç dökülmesinde düzenli östrojenli saç losyonu kullanılması yararlı olur. minoksidil de olguların bir kısmında başarılıdır. ancak mucize beklenmemelidir. erkeklerde giderek artan saç dökülmesi ve başın çıplaklaşmaya başladığı olgularda finasterid (propecia) denenmelidir. prostat büyümelerinde kullanılan bu ilaç saçlı deride 5-alfa reduktaz enzimini kısıtlayarak, testosterondan saç dökülmesini koruyan dihidro testosteronun oluşumunu azaltır. ancak başarının devamı için ilacın yaşam boyu her gün kullanılması gerekir. doğanın bize sunduğu kabak çekirdeği, dikenli palmiye meyveleri özü (saw palmetto) gibi bazı maddeler 5-alfa reduktaz enzimini durdurarak ya da dht (dihidro testosteron)un saç folikülleri tarafından alımını azaltarak saç kaybını yavaşlatır ve saçın tekrar çıkmasını sağlar. günde 100 ile 200 miligram saw palmetto alınır. saw palmetto ile birlikte günde 1 ile 2 kez birer kapsül pygeum ve nettle (ısırgan otu) almak etkin bir kombinasyondur. çinko mineralinin 5-alfa reduktazı durdurucu ve dht'un saç folikülü hücrelerine bağlanmalarını önleyici etkisi vardır. zinc picolinat günde 15 ile 30 miligram kullanılır. genetik saç dökülmesinde çok sayıda bitkisel maddeyi (ginseng ve diğerleri) içeren tonikum 101 yararlıdır. keten tohumu yağı (flax seed oil) kapsüllerinden günde 2 kez 1 kapsül alınması da yararlı bir önlemdir.

Hiç yorum yok: