13 Haziran 2009 Cumartesi

Saç Maskesi Nedir

Saç bakım maskeleri, saç tellerini onarır ve saçların derinlemesine bakımını sağlar. Maskenizi saç yapınıza uygun olarak seçin. Etkili bakım için haftada bir kez uygulayın. Boya, perma, güneş gibi saçları yıpratan durumlarda ise haftada 2 veya 3 kez şok bir kür uygulayın. Böylelikle saçlarınız eski canlılığına daha çabuk kavuşur.

Kullanım önerisi:

Fındık büyüklüğünde bir parça maskeyi temiz saça uygulayın. Maskenin saça daha iyi ve hızlı nüfuz etmesi için saçınızı sıcak bir havlu ile sarın. Maskede önerilen süre kadar bekledikten sonra bol suyla durulayın. Durulamanın sonunda diplerden uçlara soğuk su tutun.

Doğal Yöntemlerle Saç Bakımı

Bu sayfada yer alan doğal saç bakım yöntemleri ile saçlarınızın daha canlı ve sağlıklı olmasını sağlayabilirsiniz.

Sıcak yağ tedavisi
Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayarak, iyice durulayın. Bu bakım türü, özellikle çabuk kırılan saçlar için çok yararlıdır.

Hintyağı tedavisi
Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırırıp sıktığ ınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir.

Zeytinyağı ve bal tedavisi
Yarım çay fincanı yeşil zeytinyağıyla bir çay fincanı süzme balı karıştırın. Bu sıvıyı iyice sallayıp çalkalayın ve bir kaç gün dinlenmeye bırakın. Daha sonra bu karışımı baş derisinize ovarak ve tarayarak yedirin. Ancak bu işlemi yaparken tarağın dişlerinin baş derinize batmamasına özen gösterin. Başınıza bir naylon torba geçirerek, başın sıcaklığını muhafaza etmeyi sağlayın. Karışımı başınızda yarım saat beklettikten sonra, saçlarınızı bol suyla durulayın. Bu işlem, koyu renk saçların ışıltılı bir hal alıp parlamasını sağlar.

Protein tedavisi
Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke (mümkünse elma sirkesi) ilave edin. Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz.

Kakao yağı tedavisi
Koyu renk saçlı kişilerin uygulayabileceği bir başka bakım yöntemi ise aşağıda anlatılan bu karışımdır. İçinde su kaynayan genişçe bir tencerenin içine daha küçük bir kabı oturtun. Yarım çay fincanı ayçiçeği yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağını, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kabın içinde eritin. Bütün bu yağlar eriyince, kabı kaynar suyun içinden alın ve karışımı iyice çırpın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna 1 çorba kaşığı su katın, iyice karıştırın. Bu sıvıyı ovarak başınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Ardından saçınızı yıkayıp durulayın. Bu tedavi koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir.

Mayonez Tedavisi
Kuru saçların en büyük ihtiyacı saç derisinin tıkanmış olmasından dolayı kaynaklanan yağ eksikliğidir. Bu açığı gidermek için mayonez tedavisi uzmanlar tarafından önerilen bir bakım türüdür. Bir yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı, işe koyulmadan hemen önce karıştırarak çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice içirin. Ardından saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayarak durulayın. Bu tedavi baş derisine nem kazandırılmasına yardım eder, kuru saçın yağla beslenmesini sağlar.

Saç Bakımı İçin Mutfağınızdan Faydalanın

Saçlarınızın pırıl pırıl olması için sirkeli su ile yıkayın

Saçlarınızın beyazlamasını geciktirmek ve güçlendirmek için; Bir avuç sarmaşık yapraklarını1 litre suda 10 dakika kaynatın. Saçlarınızı şampuanla yıkadıktan sonra bu su ile durulayın.

Eğer saçlarınıza röfl eli bir görüntü kazandırmak istiyorsanız; Sarmaşık yapraklarını kaynattığınız suya 1 demet maydanoz atarak kaynatın ve saçınızı bu su ile durulayın.

Kepeklerinizden kurtulmak istiyorsanız haşlanmış kereviz suyuyla saçınızı yıkayın.

Güçlü ve parlak saçlar için saçınızı zeytinyağı ile tarayın ve diplere işlemesi için başınıza bir havlu sarıp bir iki saat bekleyin. Daha sonra Saçınızı uygun bir şampuanla yıkayın.

Hergün yatmadan önce saçlarınızı yumuşak bir fırça ile fırçalayarak basit şekilde saç bakımı yapabilirsiniz. Hem gün boyu saçlarınıza toplanan tozları temizlemiş, hem de saçlarınızı canlandırmış olursununuz.

Saçlarınızın beyazlamasını geciktirmek ve güçlendirmek için; Bir avuç sarmaşık yapraklarını1 litre suda 10 dakika kaynatın. Saçlarınızı şampuanla yıkadıktan sonra bu su ile durulayın.

7 Haziran 2009 Pazar

Kanserojen Saç Boyaları

12 Haziran 2001 yılında Avrupa Birliği Bilimsel Komitesi, bazı saç boyalarının sağlık açısından potansiyel bir risk oluşturabileceği konusunun incelenmsine karar vermiştir. Komitenin bir sonraki 17 Aralık 2002 tarihindeki kararı, bazı saç boyalarının uzun dönemli devamlı kullanımlarda kansere neden olabileceği şeklinde olmuştur. Bunun üzerine bir güvenlik stratejisi geliştirilmiş ve piyasada bulunan tüm saç boyalarının 76/768/EEC Avrupa Birliği Kozmetik Direktifi''ne uygun hale getirilmesine karar verilmiştir.

Bunu ispatlamak için sektördeki tüm fi rmalar ürünlerinin güvenlik dosyalarını komisyona iletmişlerdir. O tarihten bugüne kadar 115 adet boya maddesi hakkında endüstriden güvenlik dosyası komisyona gönderilmiştir. Bu 22 boya maddesi hakkında herhangi bir firma tarafından yapılmış bir güvenlik bildirimi bulunmamıştır ve bundan dolayı, bu maddelerin kullanımına son verilmiştir. Yani bu 22 madde endüstride zaten artık kullanılmayan boya maddeleridir ki hiç bir firma onlar hakkında güvenlik bildiriminde bile bulunmamıştır. Komitenin bu kararı zaten hakkında bildirimde bulunulmayan hammaddelere ait olduğundan, sektördeki hiçbir firmayı etkilememektedir ve rekabete aykırı bir durum yaratmamaktadır.

Tüm Avrupa''da kalıcı boyaların toplam boya pazarındaki payı yüzde 80''dir. Kadınların yüzde 60''ı, erkeklerin yüzde 10''u saçlarını ortalama yılda 6-8 defa boyamaktadırlar. Boya pazarı yaklaşık 2,6 milyar Avro değerindedir. Bu da toplam kozmetik endüstrisinin yüzde 8''ine tekabül etmektedir. Bu büyük ve gelişmeye açık pazar sürekli mercek altındadır. Avrupa Komisyonu''nun ve endüstrinin bu konudaki bilimsel çalışmaları azımsanamayacak ölçüdedir. Saç boyaları güvenlikleri bakımından üzerinde en detaylı çalışılan konudur ve bu nedenle bunlar belki de kozmetik piyasasındaki en güvenli ürünlerdir.

Zaten Türkiye ''de Kozmetik Mevzuatı da Avrupa Birliği ile uyumludur. Bir kozmetik ürünün Türkiye''ye girebilmesi için 76/768/EEC Avrupa Birliği Kozmetik Direktifi''ne uygun ve diğer ülkelerde de serbestçe satılabilen bir ürün olması gerekmektedir. Alman Schwarzkopf & Henkel''den ithal etmekte olduğumuz Igora Royal kalıcı saç boyaları bu 22 maddeyi zaten hiç içermemektedir ve tamamıyle güvenlidir.

Kaliteli Fön Çekme

Fön Kadınların Kuaförlerde en sık uygulattıkları işlemdir.
Düzgün ve ahenkli saçlar, hacim ve çekicilik her kadının fönden beklediği mucizedir. Ancak Fönün kaliteli ve kalıcı olması için neler gerekir? Nasık Fön çekilmeli, ne tür malzeme kullanılmalıdır?
Kaliteli Fön için en önemli gerekliliğin tecrübeli bir uygulayan olduğunu belirterek başlayalım satırlarımıza.

Öncelikle kaliteli ve profesyonel malzeme gerekliliği göz ardı edilmemelidir. Fön çekebilmek için profesyonel bir ekipmana ihtiyaç bulunmaktadır. Profesyonel fön makinesi, profesyonel ve uygun bir fırça fönün en gerekli unsurlarıdır.
Ancak elbette sadece fön makinesi ve fırça iyi fön için başlı başına yeterli değildir.

Fön öncelikle saçın yıkanması ile başlar. Burada doğru şampuan ve kremin kullanılması büyük önem arzeder. Saçın yapısıyla uyumlu olmayan şampuan ve saç kremleri saçın yapısı üzerinde olumsuz etki bırakara fönün kalıcılığını ve karar lılığını bozar.

Saçlar ılık suyla yıkanmalıdır, ne çok sıcak ne de soğuk su fönden önce saça faydalı olmaz. Fön öncesi saçın nemlenmesi çok önemlidir. Soğuk su saçların parlak görünmesine neden olsa da saçlar soğuk su ile yeterince yumuşamaz ve nem tutamaz.

Fön saçtaki suyun buharlaştırılarak saçın zorlandığı şekle sokulması işlemidir. Bu noktada yıkanmış, kremlenip durulanmış bir saç fön işlemine hazırdır. Ancak fönden önce saçın bir miktar kurutulması ya da doğrudan ıslak saçla föne başlanması profesyoneller arasında tartışma konusudur. Kuaförler hangi işlemde daha iyi performans alırlarsa o şekilde uygularlar. Ancak kıvırcık ve kabarık saçlar için ıslak saçla, düz ve itaatkar saçlar için havlu ile nemi alınarak föne başlanması uygun olur.

Fön işlemi kesinlikle profesyonel bir fön makinesi ile yapılmalıdır. Fön Makineleri saç kurutma makinelerinden farklıdır. Havayı daha basınçlı ve yüksek ısı ile üflemek için tasarlanmıştır. Ev fön makinelerinde bulunan termik ısı koruması bulunmaz. Yani makine belli bir ısının üzerine çıksa da ısısı asla kapanmaz. Saç kurutma makineleri motoru korumak için uzun süreli çalışmalarda rezistansını kapatan özel bir sisteme sahiptir. Kuaför Fön Makinelerinin ömrü saç kurutma makinelerine göre daha kısadır. Ayrıca Fön Makinelerinin üzerinde yazan 3200, 4000, 4200 gibi rakamlar model numaralarıdır. Bu rakamlar profesyonel olmayan kullanıcıları yanıltabilir. Kuaförler bilirler ki 2000 watt üzerinde Fön Makinesi bulunmaz ya da seyrek olarak bulunur. Piyasada bulunabilecek en güçlü motor 2200 watt gücüne sahiptir. Daha fazla güç için motorun büyümesi gerekmektedir ve daha büyük motorlar fön makinesine sığamayacakları için 3200, 4000 watt gibi Fön Makineleri üretilmemektedir. Fön çekimi için ideal fön makinesi doğru pervane ve rezistans yapısı ile yüksek ısılı ve basınçlı hava üfleyen 2000 Watt gücünde Fön Makineleridir Fön işleminde kullanılacak fırçanın boyu ve cinsi de çok önemlidir. Kaliteli polyamid kıllı ısıyı iyi iletebilen saçın uzunluğuna uygun bir fırça saçilmelidir. Fön performansının en önemli etkenlerinden biri fırça seçimidir. Saçın uzunluğuyla uyumlu olmayan fırçalar saçın doğru şekli almasına engel olur.

Fön ve fırça birbirine paralel kullanılmalıdır. Ve Fön makinesi fırça ve saça kararlı olarak aynı açı ve uzaklıkta tutulmalıdır. Farklı açı ve mesafeden üflenen hava saçın homojen olarak yatıştırılmasını engeller.

Fön işlemi için kullanılan ekstra kolaylaştırıcı ürünlerde bulunmaktadır. Bu ürünler fönün kalıcılığına katkıda bulunurken fön süresini de oldukça kısaltmaktadır. Fön suyu, mavi su olarak bilinen bu ürünlere ek olarak son zamanlarda özel fön serumları da piyasada yer bulmaktadır.

Saç Dökülmesine Karşı öneriler

Beslenmenizden mevsim değişikliklerine pek çok faktör saçlarınızı etkileyebilir ve dökülmelerine sebep olabilir. Bir uzmana danışmak en iyisidir ama kendiniz de evde saçlarınızı besleyecek uygulamalar yapabilirsiniz. aç dökülmesi, kadınlarda da sıkça rastlanan bir rahatsızlık. Bu, stres, vitamin eksikliği gibi nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, mevsimsel değişiklikler de saç dökülmesini olumsuz etkiler. Peki saç dökülmesi için siz , kendiniz ne yapabilirsiniz? İşte bazı öneriler...


* Saç derinize ve saçlarınıza hindistancevizi sütü veya aloe vera jeliyle masaj yapın. Bunu başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, ılık suyla durulayın. Haftada 3 kez tekrarlayın.

* Saç derinize ve saçlarınıza bal ve yumurtanın sarısıyla masaj yapın. Başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, durulayın.

* 2-3 hafta boyunca, her öğünde bir bardak suya bir çay kaşığı elma sirkesi karıştırarak için.

* Saçlarınızı beslemek için elma sirkesi ve adaçayını karıştırarak, saçınızı bu karışımla durulayın.

* Sıcak zeytinyağı, bal ve 1 çay kaşığı toz halinde tarçını karıştırıp macun haline getirdikten sonra, banyodan önce 15 dakika boyunca uygulayın.

* Saçların azaldığı kısımları kızarana dek soğanla ovun, ardından da bal sürün.

* Eşit miktarda ılık keneotu ve badem yağını karıştırıp, haftada bir saç derinize masaj yapın.

* Misket limonu çekirdekleri ile kara biber tohumlarını bira suyun içinde eşit sayıda öğütün ve düzenli olarak saç deriniz üzerine uygulayın.

* 1 fincan hardal yağını 4 çorbakaşığı kına yaprağı ile kaynatın. Süzdükten sonra kalan sıvıyı bir şişeye doldurun ve saç derinize düzenli olarak masaj yaparak uygulayın.

Saç Yapısına göre Öneriler

Kadınlar günün modasına göre saçlarını kazırlarr, pudralarlar, peruk takarlar ya da boyarlar. Lakin bugün artık sağlıklı, güzel ve ışıl ışıl saçları elde etmenin dertsiz sorunsuz yolları da var.
Kuru saçlar neme ihtiyaç duyarlar, bu nedenle etkili bir saç kremi her şampuanın olmazsa olmaz tamamlayıcısıdır. Saçınızın kökleri dışında her yanına boydan boya uygulayın. Saç Kremini Saç Köklerinde ve saç derisinden uzak tutmaya gayret ediniz. Yaklaşık üç - beş dakika bekleyin, ardından kayganlığı gidinceye dek durulayın.

• Saç maskeleri ışıltıyı artırmak için muhteşem bir çözüm, ancak saçta beş dakikadan uzun süre bekletildiği takdirde işe yarar.

• Kimyasal maddeler ve saç kurutma makinesiyle aşırı derecede kurutma en aza indirilmeli. Öte yandan gölge ve renk, gereğince yapılırsa ışıltıyı ve saçın kalitesini artırabilir. Kullanılan ürünlerdeki peroksit düzeyinin de az olmasına dikkat edilmeli.

• Boyamadan sonra saç renginin korunması için, daima boyalı saçlar için geliştirilen ürünler k ullanılmalı. Bu ürünler alkol içermez ve pH dengesini korur, böylece saçın fazla kurumasının önüne geçilir.

İnce ve cansız saçlar

Saç serumları kırılan uçları düzleştirmede son derece işe yarar. Parmaklarınızın arasına bir damla alarak yıpranmış saç uçlarına uygulayın.

• Hacimsiz saçlar çoğu zaman fazla ürünün, özellikle de saç kremlerinin kullanması sonucu ortaya çıkar. Daha hafif bir ürüne geçin ya da birkaç gün boyunca hiç kullanmayın.

• Saçlara hacim ve hareket kazandırmak amacıyla, saç diplerine (geri kalan yerlere değil) köpük sıkın. Saç kurutma makinesiyle şöyle bir kurutun.

Yağlı saçlar

Saç derisinde biriken sebum adlı yağ hücrelerinin fazlalığı düzensiz şampuanlama, terleme ya da hormonal dengesizlikten kaynaklanıyor olabilir. Saç derisindeki bezlerden gelen salgılar saç tellerinin üzerini kaplar, toz ve kirler saçta toplanır, böylece saçınız yağlı, cansız ve donuk bir görünüme bürünür. Çaresi: saçınızı her gün arındırıcı bir şampuanla yıkayın. Krem içermeyen şampuanlardan kullanın.

Dalgalı saç

Saç türleri arasında en yaygın olanı budur. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60''ı değişen oranlarda dalgalı saça sahiptir. Dalgalı saç genellikle kuru olur, bu nedenle nemlendirici içeren şampuan ve kremlere gerek vardır.

• Islak saça uygulanan serumlar saç tellerini yumuşatır.

• Serum ve köpükler saçtaki kıvrımları vurgular.

• Saçın ıslakken düz taranması, jöle sürülmesi ve kendi kendine kurumaya bırakılması da izlenebilecek başka bir yöntemdir.

Saçla ilgili önemli ipuçları

Saçınızın sağlığını yitirecek kadar kötüleşmesine izin vermeyin. Güneşten kaçının, özellikle de saçınız boyalıysa...

• Her zaman nazik şampuanlar ya da kremler kullanın. Saç tipinize ya da saçınızın durumuna uygun ürünler seçin.

• Saçınızı sert havlularla kurulamak dalgaları kıvırcık hale getirebilir.

• Saç tipinizden emin değilseniz kuaförünüze ya da uzman tehşhisine başvurun.

Saç kesiminin önemi

İnce telli ve düz saçlar cesaret ister

Saçınızı omuzlarınızdan aşağıya uzatmayın, zekice kesilmiş katlar saçınızı daha kalın göstererek hareket kazanmasını sağlayabilir. Yüz şeklinize uygun bir perçem de iyi fikirdir.



Kalın ve sert saçlar

En kolay saç tipi, ama sürekli bakım ve kontrol gerektirmesi önemlidir. Fazla kısa kesmeyin, yoksa çim adama benzersiniz.

Dalgalı saçlar

İnceden kalına doğru uzanır, bu yüzden kesim ve uzunluk tamamen yüz şekline bağlıdır. Ne kadar uzatırsanız, dalgaları o kadar azalır.



Kıvırcık saçlar

Bu saçların yapısı büyük çeşitlilik gösterebilir, ancak önünüzdeki seçenekler sınırlıdır. Doğal haliyle bırakın, iyi bakın ve örme, topuz gibi stil tekniklerini öğrenin veya düz hale getirin. Bu sonuncusu kimyasal işlem gerektirdiğinden, saçınızı sağlıklı tutmak için sürekli bakım uygulamanız gerekecektir. Düzleştirme işlemini profesyonellere

2 Haziran 2009 Salı

Saç Boyamanın Püf Noktaları

Direkt boyalar saçı değiştirmez. Doğrudan saç telinin dış yüzeyine sabitlenirler. Boya negatif, saç pozitif yüklü olduğundan birbirlerine mıknatıs gibi yapışarak saça sabitlenirler. Bu boyalar saçın renginin açılmasına veya beyaz saçların örtülmesine izin vermez ancak saçta yansımalar sağlar. Etkileri birkaç (genellikle 6-8) şampuanlamadan sonra hafifler. Oksidasyon bazlı boyalardan daha iyi tolere edilirler.

Kalıcı boyalar olarak bilinen oksidasyon bazlı boyalar saç teline nüfuz eder. Bunlar, saçın ve özellikle saça rengini veren melaninin yapısını değiştirir. Bu boyalar iki bileşik ile iş birliği halinde etkilerini gösterir: oksijenli su (oksidan) ve amonyak (alkalin). Amonyak, saç teline kimyasal boyanın girmesine izin verecek şekilde saçın kabuğunu açar. Kabuklar açıldıktan sonra amonyak uçar. Oksijenli su ise saç telinin içindeki doğal renk hücrelerini değiştirerek boyaların birleşip görünebilir olmasına izin verir. Bu boyalar beyaz saçların tamamen kapanmasına izin verdiği gibi, saç rengine yapılacak açma veya koyultma gibi kökten renk değişimleri için de uygundur. Dayanıklılıkları ise uzun sürelidir.

Ton sür ton olarak adlandırılan boyalar ise, yukarıda anlatılan direkt boyalar ve oksidasyon bazlı boyaların ortalarında bir yerde bulunur. Amonyak içermezler ama oksijenli su içerirler. Saç kabuğunun açılıp boyanın tutunması için amonyak yerine aynı işlevi gören farklı bir molekül kullanılmaktadır. Yani bu tür boyalarda da saç teli kabuğunun hemen altı boyayı tutar. Bu da ton sür ton boyamanın direkt boyalardan fazla ama oksidasyon bazlı boyalardan daha az dayanması anlamına gelir. Ton sür ton boyalar %50''ye varan oranlarda beyaz saçları örter ve yaklaşık 24 şampuanlama içinde de hafifler.


BOYAMA FARKLARINI ANLAMAK KOLAY MIDIR?
Evet, farklı boyama şekillerini ayırt etmek kolaydır. Boyama şekli çoğunlukla kutunun üzerinde belirtilir. Ayrıca göz önüne alınabilecek çeşitli ipuçları da vardır. Örneğin, “6-8 şampuanlamadan sonra hafifler” dendiğinde uçucu bir boyama şekli anlaşılır. “Beyaz saçları tamamen kapatır” ibaresi ise oksidasyon bazlı bir boyayı tanımlar.


DOĞAL BOYALAR SAÇI KUVVETLENDİRİR
Kına en fazla tanınan doğal saç boyasıdır. Kınanın avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmamasıdır. Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan''da yetiştirilen bir bitkiden elde e dilir. Bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarından geçer. Bunlar da maun ve kumral yansımalar elde edilmesine neden olur.

Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılır. Ancak, bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmaz; bu nedenle bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gider.

Doğal boyalar saç telinin içine nüfuz etmez, beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız nötr kına uygulayın; boya maddelerinden arınmış kına saçınızı boyamaz.

Doğal boyaların özelliği, sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşir.

Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesini sağlar.

Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanır. Bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen, saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak değişebilir. Örneğin açık renk saçta “havuç turuncusu” gibi bir sonuç istenmiyorsa, uygulama süresinin kısa tutulması gerekir.

Doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygulandığında, kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygulama süresine ihtiyaç vardır. Kimyasal bazlı boyanın kuvvetlenen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun süre tutar. Beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle mümkün olur.


BOYALAR SAÇI BOZAR MI?
Evet, özellikle saç telinin yapısını değiştirerek boyayan bazı kimyasal boyalar uzun dönemde saçınıza zarar verebilir. Bunlar, direkt boyalar ile ton sür ton boyalardır.

Özellikle kokusu yüzünden amonyak kötü bilinir. Oysa uçucu olma özelliği nedeniyle en az agresif olan iyi bir alkalindir. Gerçekten de amonyak saça kendini sabitlemez. İşlevini bitirdiğinde uçar. Oysa etanolamin gibi kullanılan bazı diğer alkalinlerde durum böyle değildir. Bunlar hiçbir koku vermezler ancak saç elyafına yapışıp kalırlar.

Amonyak kokusunu sevmeyenler için, bu kokuyu örten parfümlerle üretilmiş krem biçiminde boyalar bulunmaktadır.


BOYALARIN SAĞLIĞA ZARARI VAR MIDIR?
Oksidasyon bazlı boyalara kıyasla direkt ve doğal boyalar daha az alerjiye neden olur. Alerji vakalarının çoğu doğrudan boya maddesiyle ilgilidir. Bu nedenle ev kullanıcılarına hararetle tavsiye edilen şey, tüm saça boya uygulamadan önce küçük bir bölgede boyayı denemeleridir. Kuaförler de benzer şekilde uygulama yapar.


ALERJİ RİSKİ
Boya ürünleri mutlaka önceden test edilir. Ancak bazı insanlar diğerlerine göre daha hassas olabilir ve yapılan testlere rağmen ürün, bu insanlarda alerjiye neden olabilir. Testler, 1986 tarihinden beri hayvanların üzerinde değil, hücrelerin üzerinde gerçekleştirilmektedir. Bu testler insan vücudunun hassasiyetleri üzerine dayandırılmıştır. Bio-kimyagerler hücresel değişiklik veya mutasyonların olup olmadığını araştırır. Bu testler bitirildiğinde, insan derisi üzerinde yapılan testlere geçilir. Bunlar hammadde üzerinde yapılmaktadır. Bu da tahriş oranında fikir yürütülebilmesine izin verir.

Kına da alerjiye sebep olabilir, özellikle doğal olmayan “kara kına”. Kara kınada alerjiye neden olan, doğal kınaya karıştırılmış bakır oksit veya kurşun tuzudur. Bu moleküller saç için zararlıdır. Kara kınada göz ardı edilmemesi gereken bir alerji ve zehirlenme riski vardır. Kurşun tuzları saça sabitlenir. Bu nedenlerle bahsi geçen bir boyamanın üzerine kalıcı yeni bir boya uygulamak da sakıncalıdır; çünkü saçı yakma tehlikesi bulunur. Kimyasal boyaların prospektüslerinde üreticilerin, ürünlerinin metalik tuzlar içeren bir boyayla boyanmış saçlara uygulanmaması için talimatları vardır.


RENK DEĞİŞTİRMEDEN RÖFLE YAPMAK
Direkt ve uçucu bir boya seçin. Bu tip boyalar genellikle 6-8 şampuanlamada hafifler ama saça bir ışıltı getirir. Beyaz saçlar kapanmaz. Saçınızın doğal rengini de değiştirmezsiniz.


RENK DEĞİŞTİRMEDEN BEYAZLARI KAPATMAK
Ton sür ton boyalar beyaz saçları %50 den 70''e varan oranlarda kapatır. Bunlar direkt boyalar gibi saçın rengine kökten bir değişiklik getirmez, ancak saçı kendi doğal renk tonunda boyar veya ufak bir renk farkı sağlar. Bu boyalar 6-8 hafta içinde hafifler.


KÖKTEN RENK DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK VEYA AÇIK MEÇLER ELDE ETMEK
Saçın rengini açmak, kökten renk değişiklikleri veya saçın genelinden çok daha açık renkte meçler elde etmeye yarar. Böylece esmerden sarışına veya sarışından kızıl renge geçilebilir. Saçı açmak saçın asıl yapısını değiştirir. Saça rengini veren doğal madde olan melanin yok edilir. Renk açıcılar, oksijenli su gibi oksidasyon bazlıdır.

Açılmış olan saç daha hassastır ve kırılganlığı nedeniyle daha fazla bakım ister. Buna rağmen genel anlamda bozulmuş değildir. Bu nedenlerle boyanın kullanım talimatlarına ve uygulama sürelerine dikkatle uyulmalıdır. Tabii ki fazla agresif olan ve oksijenli suyla yapılan saç açma işlemlerinden de kaçınılmalıdır. Yoksa saça geri dönülemeyecek kadar büyük zararlar verilebilir.

Saç açma işlemi kalın veya ince telli her tür saça uygulanabilir. Önemli olan açma işleminin uygulanacağı saçın öncesini bilmektir. Örneğin, kalın olup da saç teli kabukları açık olan bir saç, sağlıklı ince bir saça göre açma işlemine daha hassas olacaktır.


BEYAZ SAÇLARI KAPATMAK VE RENK DEĞİŞTİRMEK
Bunun için oksidasyon bazlı bir boya kullanmanız gereklidir. Bu tür boyalar beyazları tamamen kapattıkları gibi renk değişiklikleri yapmak için de uygundur. Bu arada, beyaz saçı bulunmayıp da saç rengini değiştirmek isteyenler için beyaz saçları kapatmayan ancak kökten renk değişikliklerine izin verip renk çeşitleri bol olan kalıcı boyalar da vardır.


KUAFÖRDE Mİ EVDE Mİ BOYAMALI?
Kuaförde kullanılan boyalar, piyasada satılanlardan çok farklı değildir. En büyük fark, boyada kullanılan temel aktif maddelerin konsantrasyon oranlarındadır. Kuaförlerde doğal olarak eve oranla daha geniş bir renk ve çeşitleme imkanı bulunmaktadır. Yöntemler de farklılık gösterebilir çünkü kuaförler farklı nüanslarla karışımlar elde edebilir.

Üreticilerin sadece profesyoneller için ürettikleri ve dolayısıyla sadece kuaför salonlarında bulunabilen boyaları da vardır.

Kendi saçınıza uyarlanmış, kişiselleştirilmiş bir boyama istiyorsanız en iyi çözüm bir kuaför salonuna gitmeniz olacaktır. Özellikle de ilk kez boya yaptıracaksanız veya iki ton arasında kararsızsanız.


RENKLER: YILIN EĞİLİMLERİ VE ÖNERİLER
Bir renk seçmek her zaman kolay değildir. Zevkiniz olduğu kadar tarzınıza uygun bir renk seçmek doğru olacaktır.

Mat bir cildiniz varsa, sıcak yansımaları olan, dore veya bakır renklerini seçin.

Açık, pembemsi bir cildiniz varsa, size daha soğuk, kül ya da erik kurusu tonlarında renkler uygun olacaktır. Genel anlamıyla, koyu tonların hatları sertleştirme ve daha açık tonların da hatları yumuşatma özellikleri vardır.

Saçlarınızı Güneşe Teslim Etmeyin

Aslında saç yaz aylarını sever. Kendi halinde kuruma fırsatının verilmesi, kurutmaya bağlı gelişen kuruma, yıpranma, kırılma ve yanma gibi sorunların atlatılmasını sağlar. Tatildeyken de saçınızı güneşten, tuzdan, kumdan ve klordan koruyun.

Güneş, deniz ve havuz, saçınızı yorar. Saçınızı korumak istiyorsanız, deniz veya havuza girerken önce saçınızı ıslatın. Akşamları iyi yıkayın ki tuz, klor, kum ve saçınıza sürdüğünüz koruyucu ürünlerden tamamen arınsın.

Gündüz yıpranan saçlarınızın gece nefes alması için özel üretilen güneş bakım şampuanı, yıkama maskesi gibi ürünlerden de yararlanabilirsiniz. UV filtreli koruyucu bir ürün bu konuda size yardımcı olabilir. Saç için hazırlanmış özel koruyucu ürünler mevcut. Yüzünüz veya vücudunuz için kullandığınız güneş kremi de işe yarayabilir.

Yazın ardından mat, kırılgan ve hassas saçlarla başbaşa kalmak istemiyorsanız, denize ve havuza girmeden önce de saç koruyucularının kullanılması öneriliyor. Ancak asıl önemli olan saçların havuz ve deniz suyuna sokulmaması. Bunu sağlamanın tek yolu da bone takmak.

Tatile gitmeden perma, boya, balyaj gibi uygulamalar yaptırmayın. Bu planları tatil dönüşüne erteleyin. Kimyasal işlemler güneşin zararlı etkilerini artırıyor. Saçın daha hızlı kurumasına neden oluyor. Saç uçlarındaki kırıkları ve rengi atan kısımları kestirmekle yetinin.

Bunlar da saçın mitleri

Beyaz saç asla dökülmez: Yanlış. Renk değişimi saç dökülme oranını etkilemez. Beyaz saçların daha az ya da çok dökülmesi söz konusu değil.

Jöle kullanmak zararlıdır, saçları döker: Yanlış. Jöle, saç spreyi ya da köpük gibi ürünler tek başına saç dökülmesine yol açmaz.

Babanı zın saçları dökülüyorsa sizin de dökülme sorunu yaşamanız kesin: Yanlış. Genetik bilgilerin yarısı anneden yarısı da babadan gelir. Bu nedenle yalnız babaya bakılarak kesin bir yargıya varılamaz.

Saçlarınızı ne kadar sık uçlarından kestirirseniz o kadar çabuk uzarlar: Yanlış. Saçları sık olarak uçlarından kestirmenin çabuk uzaması üzerinde etkisi yok. Ancak sağlıklı görünmesine katkıda bulunur.

Krem kullanmak saça zarar verir: Yanlış. Yalnız uçlara uygulamak koşuluyla mekanik travmayı azaltarak çekilme dökülmesini önler.

Saçları sıcak suyla yıkamak, köklere zarar verir, dökülmeyi hızlandırır: Yanlış, saçları sıcak su ile yıkamak saçlara zarar vermez.

Saç ekimi sadece erkeklere uygulanabilir: Yanlış. Saç ekimi aynı zamanda kadınlara da uygulanabilen bir işlemdir.

Saç ekimi sonrası ekilen saçlar da dökülebilir. Ekilen saç dökülür ise bir daha çıkmaz: Yanlış. Ekilen saçlar kökleriyle birlikte ekildikleri ve dökülen kısım sadece görünen teller olduğu için saçlarınız tekrar uzayacaktır.

Ekilen saçlara özel bir bakım uygulamak gerekir: Yanlış. Ekilen saçlar herhangi bir özel bakım istemezler.

Saçlarımızı ne kadar çok fırçalarsak o kadar güçlenir: Yanlış. Sık fırçalamak mekanik travma etkisi yapacağı için saçlarda dökülmeye bile yol açabilir.

İnce telli saçlar daha kolay dökülür, zarar görür: Yanlış. Dökülme problemi saç üreten hücrelere bağlı gelişir. Bu hücreler kalın ve ince telli saçlarda aynı karakterdedir.

Uzun saç kısa saça oranla daha fazla dökülür: Yanlış. Dökülen uzun saç kısa saça oranla daha gözle görülür olabilir.

Perma ve boyanın etkileri

Hangi kuaföre giderseniz gidin, "Perma tam size göre, saçınıza hacim verir" ya da "saç renginiz röfleye ne kadar uygun, düşünmez misiniz" benzeri tekliflerle çıkarlar karşınıza. "Ya saçım yıpranırsa" kaygısına verilen yanıt değişmez hiç, "O eskidendi, artık öyle zararlı etkiler yok" derler. Perma, düzeltici gibi saçta uzun süre etkili kozmetik uygulamalar saç telinde kırılma, çatallanma gibi yapısal sorunlara neden olur. İlla ki rengiyle oynamak istiyorsanız, saçı birkaç gün yıkamadan boyaya hazırlayın. Doğal saç renginize yakın tonları tercih edin. Boyadan sonra saçların uçlarını kestirin. Boyama özellikle ince telli saçların uçlarında çatal ve kırılmalar yapabilir.

Sık saç yıkamak zararlı mı?

Saç yıkama sıklığı kişiye göre değişkenlik gösterir. Saçı sık yıkamak birçok kişinin sandığının aksine saçı yıpratmaz, dökmez. Saç günde en fazla bir, en az haftada bir kez yıkanmalı. Uygun bir şampuanla hergün yıkamanın hiçbir sakıncası yok. Uygun olmayan şampuanlarla sık yıkamak, kuruma, elektriklenme, matlık gibi sorunlara yol açabilir. Günlük yıkamaya uygun geliştirilen şampuanları deneyebilirsiniz.

Günde 80-100 saç telinin dökülmesi normal

Saç dökülmesi her iki cins için de tatsız bir durum. Sorun düşen her telin estetik ve güzellikten çalmasından ibaret değil. Saç gençliğin de simgesi aynı zamanda. Aslında günde 80-100 saç telinin dökülmesi normal kabul ediliyor. Ancak genetik yatkınlığın yanısıra, mevsimsel değişiklikler, stres, uzun süren ciddi hastalıklar, doğum, hormonal sorunlar, kansızlık, beslenme bozuklukları, aşırı diyet gibi faktörler de normalden fazla saç dökülmesine zemin hazırlıyor.

Transmed Kliniği’nden Cilt Hastalıkları Uzmanı Pınar Güzel, sorun haline gelen saç dökülmelerinde uzmana başvurmanın şart olduğunu hatırlatıyor. Genel sağlığınız için iyi olan saçlarınız için de iyidir. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, sigara ve stresten uzak durmak saçlarınıza da katkıda bulunuyor.

Tüm önlemlere rağmen yastığınız, fırçanız, omuzlarınızdan normalden fazla saç teli topluyorsanız, uzmandan destek alın. Dr. Güzel, "Saç dökülmesinin önlenmesinde ve varolan saçların güçlendirilmesinde lokal ve sistemik yöntemeler kullanılıyor. Lokal yöntemler arasında mezoterapi, lazer tarağı, minoxidil solüsyon bulunurken, sistemik metotlarda ağızdan alınan vitamin ve mineral tabletler sayılabilir" diyor.

Saça mezoterapi

Saç mezoterapisi, kıl köklerini besleyen vitamin, antioksidan ve kan dolaşımını artırıcı ilaçların 2 veya 4 mm’lik özel iğneler ve bir enjektörle direkt kıl köklerine verilmesiyle yapılıyor. Strese bağlı, mevsimsel, metabolik nedenli ve gebelik sonrası ani saç dökülmeleri yaşayanlar bu yöntemden yararlanabilir. Hormonal ve genetik saç dökülmelerinde ise destek tedavi olarak tercih edilebilir.

Lazer saç tarağıyla saç köklerindeki canlı hücrelerin gereksinim duyduğu enerji, bir başka enerji kaynağı olan ışık tarafından karşılanıyor. Görünen ışık spektrumunun kırmızı bölgesinde ve tek bir dalga boyunda ışık enerjisi veriliyor. Uzun dalga boyundaki lazer ışığının, dolaşımdan dokulara daha fazla oksijen bırakılmasını sağlayarak hücrelerin canlanmasına katkıda bulunduğu gözleniyor. Böylece hem iyi beslenen hem de canlanan hücreler sayesinde saçlar daha canlı ve sağlıklı görünüme kavuşuyor.

Pelat - Sebore ve Diğer Saç Hastalıkları

Değişme sebebiyle normal olarak günde 20 - 30 tel saçın dökülmesi ve yerine yenilerinin gelmesi dışında, bazen dökülen saçların yerine yenileri gelmez. Mantarlar sınıfından olan birtakım mikropların yaptıkları deri hastalıkları sebebiyle, saçlı deri ve saçların kökü mikroplar tarafından tahrip edilir. Onun için, bir daha saç çıkmaz. Kel hastalığı bunlardandır.

PELAT

Saç döken ``pelat`` hastalığı, bir deri hastalığıdır. Saçlar yer yer plakalar halinde dökülür. Derinin o bölgesi çıplak kalır. Bu mikroplu bir hastalık değild ir. Kişinin sinir ve ruh sarsılmasıyla (stres) ilgilidir. Bazen büyük bir sıkıntıdan olur. Uygun bir tedaviyle saç yeniden çıkar. Bu şekilde saç dökülmesine halk dilinde ``saç kıran`` denir. Kişi, stresten uzaklaşıp huzura kavuşunca saç yeniden çıkar. Uzayıp yayıldığı durumda doktora başvurulmalıdır.

SEBORE

Derideki yağ bezlerinin çalışma bozukluğu nedeniyle meydana gelen kepek, yani ``sebore`` hastalığı da bir deri hastalığıdır. Mikroplardan ileri geldiği söylenmişse de ispat edilmemiştir. Bünyeyle, kalıtımla ilgilidir. En çok erkeklerde görülür. Bu hastalık sırasında saçın derisi pul pul kabarır.

Saç dökülmesinin sebepleri ve hastalıkları çeşitlidir ve kişilere göre değişir. Önlemlerin zamanında alınması için mutlaka doktora başvurulması gereklidir.

Diğer Genetik Hastalıklar ve Saç
Diğer konularda belirtildiği gibi saç dökülmesinin genetik nedenlerini, genetik yatkınlık zemininde başka nedenlerin eklenmesiyle oluşan bir durum mu yoksa tamamen genetik dışı başka nedenlerle mi geliştiği konusu son derece önemlidir. Zira tamamen genetik nedenli bir saç dökülmesinin tedavisi farklı olacak, salgı sistemine bağlı bir nedenle oluşan saç dökülmesi tedavisi farklı olacaktır. Anemiye veya salgı sistemine bağlı bir hastalığa veya ağır geçirilmiş ateşli hastalığa bağlı saç dökülmesinin tedavi yaklaşımı ayrı ayrı olacaktır.
Androgenetik Alopesi (erkeksi saç dökülmesi) cinsiyetten etkilenen Otosomal dominant bir durumdur. Erkekler hastalık genini sadece tek ebeveynlerinden de alsalar hastalığı gösterirler, ancak kadınlar androjen hormonları erkeklerden daha az olduğundan heterozigot durumunda hastalığı göstermezler. Kadınlar ancak homozigot olurlarsa (her iki ebeveynden de geni alırlarsa) hastalığı gösterirler.

Genetik ve Saç Hastalıkları

Diğer konularda belirtildiği gibi saç dökülmesinin genetik nedenlerini, genetik yatkınlık zemininde başka nedenlerin eklenmesiyle oluşan bir durum mu yoksa tamamen genetik dışı başka nedenlerle mi geliştiği konusu son derece önemlidir. Zira tamamen genetik nedenli bir saç dökülmesinin tedavisi farklı olacak, salgı sistemine bağlı bir nedenle oluşan saç dökülmesi teda visi farklı olacaktır. Anemiye veya salgı sistemine bağlı bir hastalığa veya ağır geçirilmiş ateşli hastalığa bağlı saç dökülmesinin tedavi yaklaşımı ayrı ayrı olacaktır.

Androgenetik Alopesi (erkeksi saç dökülmesi) cinsiyetten etkilenen Otosomal dominant bir durumdur. Erkekler hastalık genini sadece tek ebeveynlerinden de alsalar hastalığı gösterirler, ancak kadınlar androjen hormonları erkeklerden daha az olduğundan heterozigot durumunda hastalığı göstermezler. Kadınlar ancak homozigot olurlarsa (her iki ebeveynden de geni alırlarsa) hastalığı gösterirler.

Genetik hastalık ve saç konusu üç ana bölüm halinde incelenebilir:

Sadece saçları etkileyen genetik hastalıklar

Ön planda deri ile ilgili hastalıklar olan diş ve tırnak anormallikleri gösteren genetik hastalıklar

Genetik hastalıklarda gözlenen saç hastalıklar

Sonuç olarak genetik hastalıkların önemli bir kısmında saç bulgularına rastlanır, ayrıca da pek çok birincil saç hastalığında genetik faktörler etkilidir. Tanı konurken dermatoloji ve genetik uzmanlarının görüşünü almak gereklidir.

Saç Kıran Saçlı Deride Kepeklenme, Mantar

Hastalar genellikle saçlı deride kaşıntı, kepeklenme, yara, saç dökülmesi ve seyrekleşmeden şikayet ederler. En çok kaşıntıya sebep olan hastalıklar; saçlarda bitlenme, saç ekzemaları ve diabetes mellitus yani şeker hastalığıdır. Kepeklenmeye sebep olan hastalıklar ise; saç ekzaması, sedef hastalıkları, sinirsel ekzama ve mantar hastalığıdır. Saç dökülmesi ve seyrekleşmesi yaygın ve bölgesel olarak karşımıza çıkar. Yaygın saç dökülmesine neden olan hastalıklar arasında özellikle; ateşli hastalıklar, demir-protein-çinko eksikliği, tiroid hastalıkları (tiroid bezinin az veya çok çalışması durumlarında), gebelik, şeker hastalıkları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, anemi, zayıflama için aşırı diyet yapma, kanser hastalıklarının seyrinde bazı ilaçlar ve kimyasal madde kullanımı, merkezi sinir sistem hastalıkları ve stres yer alır. Bunların dışında bir de kadınlarda görülen, er keklerdeki olağan kelliğe benzer (androgenetik alopesi) mevcuttur. Bu duruma en çok over kistleri, hormonal bozukluklar ve andrenal tümörler sebep olabilirler. Bu nedenlerden dolayı androgenetik tip alopesi çok iyi araştırılmalı ve tetkikleri yapılmalıdır.
Yaygın saç seyrekleşmesi ve dökülmesinin yanı sıra bazen bölgesel saç dökülmesi de olabilir. En sık rastlanan bölgesel saç dökülmesine örnek olarak mantar hastalıkları, saç kıran, bazı kozmetiklerin fazla kullanılması ve sürekli bir bölgeden saç koparılması sayılabilir.

Saç kıran, mantar hastalığı ve dönüşümü olmayan dökülmeler
Saç kıran, birkaç mm ile 1-2 cm. çapında yuvarlak bir alanda ani saç dökülmesi şeklinde karşımıza çıkar. Bu tür saç dökülmesi bir bölgede olabildiği gibi birkaç değişik yerde, örneğin sakal, saç, kaş ve kirpiklerde de olabilir. Saçkıranların asıl sebebi strestir. Fakat bazı otoimmun ve cilt hastalarında da görülebilir. Mantar hastalığı ise özellikle buluğ çağından evvelki çocuklarda ortaya çıkar. Burada kırık saçlar içeren kepekli alanlar, kıl diplerinde kepek ve mantar birikimi üzerine iltihap bulunan ve kılların kolay çekildiği inflamatuar nodüler biçimde karşımıza çıkar. Bu hastaların dışında, bir de saçlı deride kıl, folliküllerinde tahribat yaparak dönüşümü olmayan saç dökülmesi oluştururlar. Bunlar en çok doğumsal olurlar fakat enfeksiyon, fiziksel, tümöral ve diğer nedenlere de bağlı olabilirler.

Saçlarınız neden dökülebilir?
dökülme şikayeti olan hastaların öncelikle saçlarının ne kadar döküldüğü öğrenilmelidir. Çünkü günde 25-100 saç telinin dökülmesi normaldir. Her saçın yaşı farklıdır. Ve her saç farklı zamanlarda dökülecek demektir. Gelişim döneminde saç en fazla 2 ile 6 yıl arasında kalır. 4-5 yıl sonra bu dökülecek yerine yenisi gelecektir. Bunun dışında kişinin her gün 150-200 saç teli döküyorsa problemi var demektir. Hastanın rejim yapıp yapmadığı, aşırı stresli olup olmadığı, yaşadığı ortamın fiziksel şartları öğrenilmelidir. Çünkü bu faktörler kişinin saç sağlığı ile doğrudan ilgilidir. Eğer bunlardan sonuç alınamazsa kişinin hastalık problemi olup olmadığı öğrenilmeye çalışılmalıdır. Vücutta enfeksiyon var mı, troid bezlerinde sorun mu var, kanser tedavisi mi gördü? Kan tahlilleri yapılmalı ve böylece bütün hormonların dengesi öğrenilmelidir. Ve testler sonucunda saç dökülmesinin nedeni iyice öğrenilip ona göre bir tedavi uygulanmalıdır.

Tedavi şekilleri
Saçlı deride kepeklenme, kaşıntı ve dökülmesi olan hastalar iyi sorgulanmalıdır, hastalığın durumuna göre çeşitli tetkikler yapılmalı, patolif durum ortadan kaldırılmalıdır. Bunun dışında tedavide genelde lokal iritonlar, lokal korti kosteroidler, intralezyonel ve diğer tedavi yöntemleri ile iyi sonuçlar elde etmek mümkündür. Tedavinin geç kaldığı taktirde dönüşümü olmayan kellikler ve skarlar oluşabilir

Bu Yazın Modası Olan Saç Modelleri

Bu yılın modası olan saç modelleri o kadar değişik ki... Ne ararsanız var. Herkes için uygun saç modeli ve renkleri mutlaka var. Küstah ve asi saç modellerinin size daha uygun olduğu düşüncesinde misiniz? Yoksa daha çok dişil yönü ağırlıkta olan Lady stilini mi tercih edersiniz? Ya da büyükşehir Prenseslerine layık bir saç modeli belki size daha çok uyar?


  • Bu saç trendi daha çok 70''li yılları andırıyor. En belirgin özellikleri; Saçların sıkı şekilde bitişik bir formda olması, saf bir stil ve birbirinden farklı galaktik renk efektleri hakim. Bu modeller daha çok evrenin sonsuzluğundan esinlenmiş...
  • İş kadını ya da vamp kadın? Çocuksu veya yetişkin? Bu saç modelleri her ikisini de ifade edebilirler. Bu esnda da yeni renk tonları monotonlaşmayı engeller. İşter bir randevuda olun, ister yemekte.. Her yere uyar...
  • Çocukluğumuzda uzun saçlı, örgülü halimize geri dönelim... İşte şimdi yeniden genç kız trendleri moda. Saçlar bu modellerde rahatça yayılmış, dikkat çekici şekilde lüle veya örgü haline getirilmiş ve de oldukça seksi bir görünüm kazandırılmış...
  • Bu saç modelini tercih edenlerin evi Dünya! Saç modeli ise yolculuk esnasında dağılmış ve kişiye asi bir hava katan saç modelidir. Perçemli kesimler, asimetrik bir silüetve çok renkli saç tutamları bu tarzı sevenler için oldukça ideal özellikler...

1 Haziran 2009 Pazartesi

Saçlarınız için Tüm Püf Noktalar

Saçlarınız kırılıyor mu, hiç parlamıyor mu, şekle mi girmiyor, yoksa kepeklendi mi? İşte belli başlı 13 saç problemine 13 pratik çözüm önerisi. Saçlarım çok uzun, hiç şekle girmiyor Uzun saçlara şekil vermek zordur. Biraz daha hacimli ve dalgalı görünmesini istiyorsanız saçlarınızı yıkayıp nemini aldıktan sonra bolca köpük sürün. Ardından kalın bigudilerle saçınızı sarın. Yarım saat beklettikten sonra bigudileri açın ve parmaklarınızla şekil verin. Saçımı yıkayacak vaktim yok Dert etmeyin. Talk pudranızı saç diplerine serpiştirin. Bu, çok eski bir taktik. Bir tane de yeni taktiğimiz var. Yüz temizleme toniğini bir parça pamuğa dökün ve saç diplerinizi bununla temizleyin. Ardından saçınıza birkaç damla parfüm sürün. Bir öneri daha: Saçlarınızı iyice fırçalayın. Ardından diplerine az miktarda saç köpüğü sürün ve kalın bigudilerle sarın. 15 dakika sonra saçlarınızı açın ve istediğiniz şekli verin. Saçımı birden kepek bastı Muhtemelen şu sıralar yoğun stres altındasınız. Saç derisi aynen cildinizin diğer bölgeleri gibi strese karşı tepki verir. Cildinizi yormayacak bir kepek şampuanı sorunu çözebilir.


Saçlarımı uzatmak istiyorum

İşini çok iyi bilen bir kuaförle geçiş dönemini kolay atlatabilirsiniz. Çeşitli ışık oyunlarıyla gölgelerle geçiş dönemini iyi bir saç modeliyle
geçiştirebilirsiniz.

Permamın zamanı doldu

Saçı permalı olan kadınlar genelde kremli şampuanlar kullanır. Permanızın süresi dolmaya başladığında bunlardan uzak durun. Çünkü kremli şampuanlar saçı ağırlaştırır, bukleleri çeker. Saçlarınızı normal bir şampuan ile yıkadıktan
sonra bukleleri koruyan kremlerden sürün.

Saçlarım çok cansız ve dökülüyor

Saçların cansız olmasının en büyük nedeni yetersiz kan dolaşımı. Bu, aynı zamanda saçların dökülmesine de yol açıyor. Kan dolaşımını artırmak için günde iki kere saç derinize parmaklarınızla masaj yapın. Faydasını göreceksiniz. Taramak da farklı bir masaj yöntemi.

Saçlarım çok mat, parlamıyor

Saçlarınız birkaç ayda bir, ekstra bakım yapmalısınız. Çeşitli kozmetik firmalarının yoğun bakım maskelerini kullanabilirsiniz. Saç tipinize en uygun olanını kuaförünüze danışın. Ancak yoğun bakımı yaparken dikkat etmeniz gereken noktalar var. Mesela asla bakımı saçlarınızı yıkadıktan sonra yapmayın. Çünkü fazla bakım kremi saçları daha da matlaştırıyor.

Saçımın boyası hemen akıyor

Kına, boya, ya da geçici boya, mutlaka her yıkamada biraz kan kaybediyor. Bunu engellemek için son durulama suyuna bir miktar sirke karıştırın. Ekşi, boyanın akmasını engelliyor.

Saçım çok uzun, tararken zorlanıyorum

İnce telli ve uzun saçlar yıkadıktan sonra birbirlerine dolanırlar. Tararken de kişiye cehennem azabı çektirirler. Bunu önlemek için kayısı özlü şampuanlar ve saç kremleri kullanın. Kayısı özünün içindeki yağ, saçların içiçe geçmesini önler.

Saçlarım çok elektrikleniyor

Saçların elektriklenmesi çeşitli nedenlere bağlı. Ancak en önemli neden, yanlış yıkama ve tarama. Saçınızı çitileyerek yıkıyorsanız, elektriklenmesi ve kabarması normal. Aynı zamanda metal saç fırçaları ve kuru fırçalama saçı
elektriklendiriyor. Kullandığınız saç fırçası kıldan ya da ahşaptan olmalı. Bunu önlemek için saçınızı yumuşak bir şekilde yıkayın. Tarama aşamasında ise fırçaya bir miktar saç kremi sürün. Krem, saçın elektriklenip kabarmasını
önler.

Saçım hiç fön tutmuyor
Gerçekten de bazı saçlarda uzun fönlerden sonra bile model hemen kayboluyor. Çok ince telli ya da çok kalın telli olanlarda böyle bir sorun olabilir. Eğer saç teliniz çok inceyse hacim katan şampuanlardan kullanın. Ayrıca yıkamada saç
kremini ya hiç kullanmayın ya da çok ekonomik kullanın. Kalın telli saçlar da şekle girmekte zorlanırlar. Şampuandan sonra durulama gerektirmeyen saç kremleriyle bakım uygulayın. Fön çektirmeden önce saçınızı bir miktar
köpükleyin.

Büroda saçıma kötü kokular siniyor

Sürekli kapalı mekanlarda çalışanlar böyle bir sorunla karşı karşıya kalıyorlar. Odada sigara içildiğinde saçlara bu kokunun sinmemesi olanaksız. Ancak bu kokuyu yoketmek mümkün. Saçınızı biraz ıslatın, ardından güçlü bir
şekilde tarayın. Başınızı öne doğru eğin ve enseden tarayın. Saçınızı iyice havalandırdıktan sonra bir miktar parfüm sıkın.

Saçlarım kırıldı

Mutlaka bir-iki santim kestirmelisiniz. Bunun dışında özel saç bakım kremleri
kırık uçları tamir eder. Saçlarınızın kırılmasını önlemek için çok sıcak kurutmamalı. Ve havluyla nemini alırken dikkatli olmalısınız. Ayrıca saç
tokaları da saçları kırıyor.

Kepek Sorunundan Bıktıysanız

Kepek probleminin en yaygın tedavisi aşağıdaki maddeleri içeren şampuanlardır:

Kömür-katran
Pyrithione-çinko
Salisilik asit
Selenyum sülfit
Kükürt

Kepek doğal bir süreç olduğundan orta dan kaldırılamaz; ancak kontrol edilebilir. Yoğun problem yaşanmayan durumlarda kepeği düzenli kullanılan kepek şampuanıyla kontrol altında tutmak mümkündür. Bu mümkün olmadığı taktirde doktor tavsiyesiyle
alınabilecek ilaçlı şampuanlar kullanılabilir.

Her iki durumda da şampuan sonrası saçın çok iyi durulanması gerekir. Saç yıkama sıklığının yani hijyenin kepek ile doğrudan ilişkisi olduğundan sık ve iyi yıkanmanın önemi unutulmamalıdır.

Kepek problemi olan kişide saç derisi dışında kaş, şakak, alın gibi bölgelerde kızarıklıkla birlikte oluşan kepeğimsi döküntüler varsa, bu kişinin kepekten ayrı bir problemi olabileceğinden doktora başvurması doğru olur.

Papatya Suyu ile Doğal Sarışın

Kadınlar yaz aylarında papatya suyu sürerek saçlarının rengini güneşle birlikte sarartabilirler. Papatya suyuyla elde edilen görüntü hem son derece doğal oluyor hem de çok ekonomik. Eczane ya da kozmetik ürünleri satılan yerlerden alabileceğiniz papatyayı aktarlarda da bulmanız mümkün. Paket halinde kurutulmuş olarak satılan papatya suyunu hazırlamak son derece basit.

Paketin üstünde papatyaları kaç litrelik suyla karıştırmanız gerektiği yazıyor. Genelde paketler, 1 litreye uygun olarak hazırlanıyor. Papatyaları ve suyu bir tencereye koyup iyice kaynatın. Soğuduktan sonra süzgeçten geçirip papatya suyunu bir şişeye doldurun. Güneşe çıkmadan önce her gün hatta dilerseniz günde 2-3 defa saçlarınıza papatya suyu uygulayarak tarayın. Saçınıza papatya sürdükten sonra bir süre güneşte durup güneşin saçınıza mümkün olduğunca çok nüfuz etmesini sağlayın. Bir kaç sefer sonra saçınızın rengindeki açılmayı farkedeceksiniz.

Papatya suyu bir saç açıcı kadar etkili olmadığı için koyu renk saçların sapsarı olması gibi sonuç vermesi imkansızdır. Fakat saçınızın kendi tonundan en az 2-3 ton açılmasını sağlayarak saçınıza bir ışıltı katabilirsiniz

Saçınızı Kendiniz Boyayın

Kuaföre gitmekten bıktıysanız ya da yaratıcılığınızı kullanmak istiyorsanız, saçınızı kendiniz boyamaya ne dersiniz? Buna bir türlü cesaret edemiyorsanız, belki yazımız fikrinizi değiştirebilir.
Her kadın aynaya baktığında kendinde bir değişiklik görmek ister. Bunun da en kolay yolu saç rengini değiştirmektir. Ancak çalışan kadınlar için kuaförde zaman harcamak, bir başka zamandan çalmak anlamına geldiği için çoğu kez böylesi değişiklikler arka plana atılır. Bu nedenle artık her gün daha fazla kadın gerek zamandan ve paradan tasarruf etmek, gerekse sadece denemek amacıyla saçını evde boyamayı tercih ediyor. Siz de markette dolaşırken saç boyası reyonunda takılıp bir türlü karar veremeyenlerdenseniz, işte size mükemmel sonuçlar elde etmenin püf noktaları!

Seçiminizi iyi yapın

Daha önce hiç kalıcı boya denemediyseniz önce geçici bir boya seçmeniz iyi olacaktır. Böylece beğenmediğiniz bir sonuç aldığınızda geri dönmeniz kolaylaşır. Teninize uyacak ve doğal saç renginizden iki ya da üç ton koyu olacak bir renk seçin. Beyazlık ya da grilikleri de dikkate alırsanız, birkaç ton koyuluk iyi bir kapatma görevi görecektir. Aksi takdirde bu bölgelerde ilginç turunculuklarınız olabilir.

Kendinizi hazır hissettiğiniz anda adım adım uygulamaya geçebilirsiniz:

1- Saçlarınızın durumunu değerlendirin

Saçınızı boyamadan önce, ne halde olduklarını kontrol edin. Saçınız ne kadar sağlıklı olursa, alacağınız sonuç da o kadar iyi olacaktır. Bu nedenle boyama işlemini gerçekleştirmeden önceki hafta, saçınıza birkaç kez bakım yapın. İçinde, saçları güçlendiren B vitamini, pantenol, E vitamini, avokado veya Hindistan cevizi yağı gibi nemlendirici maddeler bulunduran ürünleri deneyin. Eğer saçlarınız çok kuru ve yıpranmışsa ve kırıklar varsa, o zaman saçı boyamak pek iyi bir fikir olmayabilir. Saçlarınızı biraz kestirip, bir süre bakım uygulamak ve boyayı sonraya bırakmak daha iyi olacaktır. Saçlarınızı boyadıktan sonra da ayda iki kez bakım yapmaya devam edin.

Gelin Saçını Seçerken

Büyük güne az kaldı gelinliğinizi beğendiniz, makyajınızı ayarladınız peki ya en önemli ayrıntılardan biri olan saç modelinizi seçtiniz mi? İşte size yardımcı olacak bazı modeller...

Ultra romantik Prensesler gibi görünmek istiyorsanız, saçınızı dalgalı ve yarı toplu kullanın, bu size masum bir hava verir. Daha sofistike bir görünüm için kuaförünüze saç tutamlarını kalın kıvrımlar yaparak toplamasını önerin. Düğün gününüzde nemli bir hava varsa, bukleler birden kendini bırakabileceği için kıvrılmayı önleyici hafif bir sprey kullanın.
Son dakika: Dalgalı saçla rınız bir anda kabarıklaşmaya başlarsa, arkadaşlarınızdan birinden rica ederek yanında bulunmasını sağlayacağınız, yatıştırıcı saç kremini uygulayarak, saçlarınızı düzeltebilirsiniz.

Seksi ve gözalıcı
Göz alıcı dalgalar, sizi masum ve çekici kılacak. Saçınız hafif dalgalı ise, dalgaları daha belirginleştirin. Düz ise, iri saç maşası kullanın. Bu saç modeli iç mekanlarda yapılacak düğünler için daha uygundur. Dış mekanlarda hava nemli ise, bu saç modelini muhafaza etmeniz çok zor olacaktır.

Son dakika: Dağılan dalgaları tamir etmek için, parmaklarınıza sıkacağınız saç spreyi ile saçlarınızı avuçlayarak dalgaların tekrar oluşmasını ve sabit kalmasını sağlayabilirsiniz.
Şık ve sofistike

Zarif görünmek için saçınızı toplu kullanın. New Yorklu kuaför Varin, "Saçı tutturmak bol köpük ile çok daha kolay olur" diyor. Böyle bir saç modeli seçmenin en muhteşem yanı, kolay bozulmamasıdır. Saçınız sıkıca toplu olduğundan kıvrılmaya veya elektriklenmeye imkanı olamaz.

Son dakika: Dans pistinde geçirdiğiniz hareketli dakikalar sonrasında saçınızda elektriklenme ve kıvırcıklaşma olabilir. Bu bölgelere briyantin sürerek bu problemin oluşmasını önleyebilirsiniz.
Masum ve sevimli.

Bu model, düğün gününde de doğal görünmek isteyen gelinler için uygundur. Saçınızı açık bırakın ancak yüzünüzü ortaya çıkarmak için süslü bir saç bandı kullanın. Bu saç modeli kolay bozulmaz. Ama hava aşırı yağmurlu ve rüzgarlı olursa, uçuşan saç tutamları yüzünüze yapışabilir.
Son dakika: Saçınızın ön kısmından parçalar kabarıp düşmeye başlarsa, geniş bir tarak ile saç bandını kaldırarak saçınızı arkaya doğru gergince tarayın. Böylelikle saç modeliniz tekrar eski bakımlı haline dönecektir.