24 Eylül 2008 Çarşamba

2008 Saç Modası Trendleri


Bu sezon saç trendleri işleyeceğimiz en doğru tema,
Artık saçlarda modayı trendler veya sektör belirlemiyor. Artık kadınlar modayı kendileri seçiyor, amacımız ne olursa olsun ister güzel olmak, ister bakımlı olmak, isterseniz de dikkat çekmek. ne olursa olsun beğendiğimiz bir ünlünün saçına bakarak böyle olmak istiyorum diyoruz. Buda beraberinde boya firmalarının değilde sevdiğimiz ünlülerin saç renklerini favori kılıyor. Mesela Victoria Beckham, Jessica Simpson’dan Sienna Miller saç modelleri veya saç renkleri tercih ediliyor. Bu sezon genç kızlarımıza (17-18) daha doğal renkleri tavsiye ediyoruz.


Peki Hangi Renkler Tercih Ediliyor?
Geçen sezon bakır dore tonları çok vardı ve bu sezonda kahve kullanan herkes saçların bakır tonlarına çevirecek. Ayrıca ahududu kahverenkleri en çok tercih edilenlerin başını çekmekte, ışıkta viole kızıl yansımaları olan kahvelerde çok tutulmaktadır.

Yüze Göre Saç Modelleri


hangi yüze hangi saç modelinin gideceğini öğrenmek için öncellikle yüz şekillerini bilmeliyiz. yedi çeşit yüz şekli vardır. saçımızı kestirmeye karar vermeden önce saçımızın mı yoksa yüzümüzün mü ön planda olmasını istediğimize karar vermeliyiz. işte yüz şekillerine göre ideal saç kesimleri!

yuvarlak yüz:

dengeli ve yumuşak bir yüz yapısıdır. suratta değişiklik yapmaz. ama yüzünüzün yuvarlaklığından şikayetçiyseniz ve bunu biraz olsun inceltmek istiyorsanız saçınızı ön planda tutacak modelleri tercih etmelisiniz. böylece yüzünüzün yuvarlaklığı biraz olsun azalacaktır. yüzünüzün hatlarına göre öne doğru kesilmiş tutamlarda yüzünüzü biraz olsun inceltecektir.

kare yüz:

kare yüz yapısı da aynı yuvarlak yüz gibi dengelidir. sertlik ön plandadır. kare bir yüze saç kesimi yaparken eğer yüz şeklinizi değiştirmek istemiyorsanız size en uygun olanı yine kare bir kesimdir. fakat yüzünüzdeki ifadeyi yumuşatmak, dengelemek istiyorsanız saçınıza yuvarlak modeller kestirmelisiniz. bunu yaparken saçınıza yuvarlak bir kesimli kahkül ve şakaklarınıza inen saç tutamları yaptırabilirsiniz.

dikdörtgen yüz:

suratta değişiklik yapan ama fazla değiştirmiyen bir yüz şeklidir. eğer yüzünüzü biraz kısaltmak amacıyla kesim düşünüyorsanız çene kemiğini geçmeyecek şekilde kesim uygulayabilirsiniz. şakak kemiğini örtecek şekilde kesilen kesimlerle dengeli ve uyumlu saç modellerine sahip olabilirsiniz.

enine dikdörtgen yüz:

bu yüz şeklinde yüzünüzü biraz uzatmak ve şakak kemiklerinizin ön plana çıkmasını istemiyorsanız uzun saç modelleri ya da saçınızda yukarlara verilecek volümlerle saçınızın biçimini dikdörtgen şeklinde kesimler vasıtasıyla yüzünüzü inceltebilir ve yüz yapınızda küçük değişiklikler yapabilirsiniz.

ters üçgen yüz:

ters üçgen yüz surat yapısını tamamen değiştirebilen bir yüz şeklidir. bu tip yüz şekillerinde daha modern kesimler yapmak mümkündür. makyaj içinse en elverişli yüz biçimidir. kişileri çok enerji dolu gösteren bu yüz şekline eğer yüz biçimini değiştirmeden daha bir güçlülük katmak istiyorsanız saçınızın yanlarını ve enselerini kısa kestirerek saç tepesine volüm vererek kesilen saç modellerini tercih etmelisiniz. ancak kendinize biraz dengeli, uyumlu ve yumuşak bir yüz ifadesi vermek istiyorsanız tam tersini yaparak enselerde daha çok volümü olan ve saçın tepesine doğru volümü azaltılmış saç modellerini tercih etmelisiniz.

üçgen yüz:

saç şeklinde daha negatif olan bir yüz biçimidir. kişileri enerjisi zayıflamış ve yorgun gösterir. bu tip yüz şekillerinde negatif olan yüz biçimini saçınıza verilecek pozitif enerjiyle dengelemelisiniz. bunu enselerde saçı azaltarak şakak kemiğindeki bölgeden saç tepesine doğru volümü arttırarak yaptırabilirsiniz. küçük kare kesimler hoş olur.

baklava yüz:

bu yüz biçiminde saçınıza uzun, kısa, düz, dalgalı, kahküllü modelleri uygulayabilirsiniz. sadece bunları uygularken kuaförünüzle diyalog kurarak boyunuza, kilonuza ya da yüzünüzde nerenin ön planda, nerenin arka planda kalmasına karar vererek saç modelinizi bulmalısınız.

dikkat edilmesi gerekenler:

yüz şekline göre saç kesilirken kuaförünüzle uzun uzun bir diyalog yapmalı, yüzünüzü mü yoksa saçınızı mı ön plana çıkarmak istediğinizi belirtmeli, kilo, boy, giyim tarzınız ve hatta kişiliğinizi bile konuşmalı ve ona göre saç kesimi yaptırmalısınız.

Saç Dökülmesi ve Çareleri


1 gün içinde 100 tele kadar saç dökülmesi gayet normaldir. ancak saçlarınız gün içerisinde 100 telden daha fazla dökülüyorsa tehlike çanları çalıyor demektir. saçlarınızın dökülmesinden endişeleniyorsanız ya da saçlarınız dökülmeye başladıysa ve daha fazla dökülmesini istemiyorsanız vereceğimiz tariflere göz atmanızı tavsiye ederiz.

saçlarınızın dökülmesini engellemekle kalmayıp aynı zamanda daha sağlıklı ve kısa sürede uzamasını da sağlayabilirsiniz. bunun için cam bir şişe kullanın. 10 kaşık tatlı badem yağı ve 10 kaşık hindistan cevizi yağını 10 dakika iyice çalkalayın. yatmadan önce saçlarınızın diplerine masaj yaparak sürün ve saçlarınızı bir tülbent veya havluyla sarın. sabah katranlı sabun ve ılık suyla yıkayın.

başka bir tarif daha vermek gerekirse... cam bir şişenin içine 2 çorba kaşığı karbonat ve 2 çorba kaşığı arap sabunu koyun. üzerine 2 bardak sıcak su ilave edip iyice çalkalayın. 24 saat beklettikten sonra üstte biriken kısmı alıp saçlarınıza sürün ve 6 saat sonra bol suyla iyice yıkayın.

saçlarınızın dökülmesini önlemek için 4 litre kaynar suya 1 kaşık ince kıyılmış ısırgan otu koyup yarım saat bekletin. sonra bir tülbentten sünüp yatmadan önce saç diplerini bu suyla iyice ovarak yıkayın.

ayrıca saçlarınızın sağlıklı ve hızlı uzaması için dikkat edeceğiniz önemli noktalar var. sağlıklı beslenme, sebze ve meyva tüketmek, bol su içmek, düzenli ve yeterli uyku çok önemli. stres yine salgılattığı adrenalin gibi hormonlar yoluyla damarlarda daralmaya yol açar ve saç köklerinde beslenmeyi bozar. stresi düşürecek önlemler de saç uzması açısından önemli olacaktır.

saçlarınızı seviyorsanız sigaradan vazgeçmeniz de sizin için iyi olacaktır. çünkü sigara içerdiği nikotin ve karbon mono oksit gazıyla olumsuz etkileri olan bir faktördür. nikotin damarları daraltırken karbon mono oksit gazı kanda oksijen taşınmasını bozarak hücre beslenmesini bozarlar. yeterli besin ve oksijen alamayan saç köklerinin normal üretimlerini yapması zordur. saç derisine uygulanacak sıcak havlular, hafif masajlar bu bölgede dolaşımı arttıtacak ve saç köklerinin normal beslenmesini sağlayacaktır.

saçlarınızın dökülmesini bir an önce durdurmak istiyorsanız bunu durduran ve bazen de yavaşlatan ilaçlar da var. bazı ilaçlar saçların yeniden çıkmasını sağlamakta. sizler yine de bu tip ilaçları almadan önce mutlaka bir uzmana danışın. yapılan araştırmalarda çok fazla alkol alanların saçlarının dökülmediği

Erkek Tipi Saç Dökülmesi

erkek tipi saç dökülmesi erkeklerdeki en yaygın saç dökülmesi tipidir. erkek tipi saç dökülmesinde başınızın tepe kısmındaki ve şakaklardaki saçlarınız zamanla azalmaya başlar. zaman geçtikçe şakaklardaki saçlar daha da geriler, sadece başın ön kısmın ortasında saç kalır ve tepe kısmında giderek daha da kelleşen bir bölge ortaya çıkar.

daha sonra başın ön ve tepe kısımlarında saçların döküldüğü bölgeler yan yana gelir ve başın tepe kısmı iyice kelleşir. en sonunda tek geriye kalan başın yan taraflarında ve arkasında kalan saç sınırıdır. erkek tipi saç dökülmesi birçok erkek için istenmeyen ve stresli bir deneyimdir. bu durum bazı erkeklerde yirmili yaşların başında ortaya çıkarken bazen daha geç yaşlarda görülür.

erkek tipi saç dökülmesi (androgenetik alopesi) 25 yaşına kadar erkeklerin %25'ini, 40 yaşına kadar %40'ını, 50 yaşına kadar %50'sini etkileyen ve erkeklerde en sık rastlanan saç dökülmesi tipidir.

bu tipteki saç dökülmesi genellikle kalıtımsaldır ve birçok erkek için gerçek bir endişe kaynağıdır. erkek bu özelliği annesinin ve babasının soy ağacındaki bireylerden alır. eğer genetik olarak saçınızı kaybetmeye programlandıysanız ve saç kaybınız için hiçbir şey yapamıyorsanız uzun dönemde saçınızı koruma şansınız çok azdır.

erkek tipi saç dökülmesi normal saç döngüsünün dışında bir durumdur. androgenetik alopesi, adından da anlaşılacağı üzere genetik nedene bağlıdır.

Saçlarınız için Isırgan Otunun Faydaları


Isırgan otunun faydaları saymakla bitmiyor. iç hastalıklardan saç bakımına kadar her türlü derdimize ilaç olan ısırgan otu güzelliğimiz için de olmazsa olmazlardan.

özellikle saçlara canlılık ve parlaklık vermek ve kepeği önlemek için ısırgan otundan yararlanmamız gerekiyor. bu konuda profesör doktor ibrahim a. saraçoğlu da bizimle aynı görüşte ki bizlere saçlarımız için ısırgan otu kürünü tavsiye ediyor.

cansız, mat, sağlıksız, kuru ve kepekli saç sorunu olanlar için birebir olan ısırgan kuru veya taze olarak kullanılabiliyor. ısırgan otu kürü hazırlanışı ise şöyle:

bir tutam ısırgan otunu (yaklaşık 4-5 gram) 750 ml kaynamakta olan suda dört dakika hafif ateşte haşlayınız. soğuduktan sonra süzünüz. eğer saçlarınız temiz ise ısırgan otu suyu ile yıkayınız. yarım saat etki ettiriniz. daha sonra sadece suyla yıkayıp kurulayınız. eğer saçınız kirliyse önce şampuan veya sabunla yıkayınız. daha sonra hazırladığınız ısırgan otu suyunu saçlarınıza yarım saat etki ettiriniz ve sadece suyla yıkayıp kurulayınız. uygulama sonrası saçlarınız fazlasıyla canlı, parlak, sağlığına kavuşmuş ve kepeksiz oluyor.

Saç Boyaması Hakkında Bilgiler


kimyasal boyalar mı yoksa doğal boyalar mı? hangisini seçmek daha mantıklı? en uygun saç boyası nasıl seçilir? saç boyaları saç sağlığına zarar vermeden nasıl kullanılır? vereceğimiz bilgilerle saçlarınıza eğlence katın!

kına çok popülerdir. kınanın avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmamasıdır. kına en fazla tanınan doğal saç boyasıdır. hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına kuzey afrika, orta doğu ve hindistan'da yetiştirilen bir bitkiden elde ediliyor. bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarından geçiyor. bunlar da maun ve kumral yansımalar elde edilmesine neden oluyor. birçok doğal boya kına kullanılarak yapılmakta. ancak bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmaz. bu sebepten dolayı bazı üreticiler kına ve çivit gibi farklı karışımlar yoluna gider.

doğal boyalar saç telinin içine işlemez, beyaz saçı tam olarak kapatamaz. sadece saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız nötr kına uygulayın. boya maddelerinden arınmış kına saçınızı boyamaz.

doğal boyaların özelliği sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşir.

doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar. çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesi açısından yararlı olur.

kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanmalıdırlar. bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen her şey saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak dikkatle uygulanmalıdır. örneğin açık renk saçta havuç turuncusu gibi bir sonuç istenmiyorsa uygulama süresine dikkat edilmeli, süre kısa tutulmalıdır.

doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygulandığında kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygulama süresine ihtiyaç vardır. kimyasal bazlı boyanın kuvvetlenen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun süre tutar. beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle mümkün olur.

17 Eylül 2008 Çarşamba

Zeytinyağı ile Saç Bakımı


Zeytinyağı saçları beslemesine rağmen, saçtan arıtmak için çekilen zahmete çoğunlukla katlanılamadığı için yapmakdan kaçınılır. Halbuki zeytinyağı saçı besleyen çok önemli maddelerden birisidir. Size zeytinyağını nasıl kullanacağınızı ve saçınızdan kolaylıkla nasıl çıkartacağınızı anlatacağım.

Önce saçınıza uygulayacağınız bakım malzemesini hazırlayalım;

Bir çay bardağı zeytinyağı (mümkünse halis olmalı)
Bir tüp vitamin (panten veya evigen)
Her ikisini karıştırdıktan sonra saç diplerinize sürün. Saçınıza iyica yedirdikten ve bir süre de saçınıza masaj yaptıktan sonra bir tülbentle veya havlu ile saçınızı sarın.

Süre: 1 Saat.
Bir saatlik sürenin sonunda ise bir yumurta sarısını çırparak saç diplerinize yedirerek sürün. Yumurta sarısı saçınızdaki zeytinyağının kolaylıkla çıkmasını sağlayacak ve aynı zamanda da saçınızın beslenmesini sağlayacaktır. Yumurta sarısını saçınıza sürdükten sonra;

Süre: 15 dakika
Sonra saçınızı yıkayın. Gördüğünüz gibi toplam 1 saat 15 dakika sonra saç bakımınız tamam.
Bu işlemi haftada bir kez tekrarlamanızı öneriyorum.

Saçlarınız İçin Isırgan Otunun Faydaları



Isırgan otunun faydaları saymakla bitmiyor. iç hastalıklardan saç bakımına kadar her türlü derdimize ilaç olan ısırgan otu güzelliğimiz için de olmazsa olmazlardan.

özellikle saçlara canlılık ve parlaklık vermek ve kepeği önlemek için ısırgan otundan yararlanmamız gerekiyor. bu konuda profesör doktor ibrahim a. saraçoğlu da bizimle aynı görüşte ki bizlere saçlarımız için ısırgan otu kürünü tavsiye ediyor.

cansız, mat, sağlıksız, kuru ve kepekli saç sorunu olanlar için birebir olan ısırgan kuru veya taze olarak kullanılabiliyor. ısırgan otu kürü hazırlanışı ise şöyle:

bir tutam ısırgan otunu (yaklaşık 4-5 gram) 750 ml kaynamakta olan suda dört dakika hafif ateşte haşlayınız. soğuduktan sonra süzünüz. eğer saçlarınız temiz ise ısırgan otu suyu ile yıkayınız. yarım saat etki ettiriniz. daha sonra sadece suyla yıkayıp kurulayınız. eğer saçınız kirliyse önce şampuan veya sabunla yıkayınız. daha sonra hazırladığınız ısırgan otu suyunu saçlarınıza yarım saat etki ettiriniz ve sadece suyla yıkayıp kurulayınız. uygulama sonrası saçlarınız fazlasıyla canlı, parlak, sağlığına kavuşmuş ve kepeksiz oluyor.

Vitamin Eksikliği Saçları Döküyor



herkesin ortak problemlerinden biri yaş ilerledikçe saçların dökülmesi. bunun en önemli nedenleri depresyon, hormonal dengesizlik, kullanılan ilaçlar, beslenme bozukluğu ve kalıtımsal faktörler. doğru bakım ve ilaçlarla, özellikle de doğanın sunduğu mineral ve vitamin desteğiyle saç kaybını en aza indirebilirsiniz.

öncelikle vitamin eksikliği saçları döker. yaş ilerledikçe saçların dökülme oranı da artar. saç dökülmesini doğru bakım ve ilaçlarla kısa sürede önleyebilirsiniz. normal olarak günde 50 ila 100 tel saç dökülür. saç foliküllerinden değişik zamanlarda çıkan yeni saçlar dökülen saçların yerini alır ve saç sıklığı sabit kalır. böylece saç kaybı fark edilmez. ancak kadınlarda menopozla birlikte, erkeklerdeyse daha erken yaşlarda saç dökülmesi başlayabilir. yaşamın orta yıllarında saç değişikliklerinde birçok faktör rol oynar. en önemlisi kalıtımla edinilen genler ve kıl köklerinde seyreden genetik programın rolüdür. kıl köklerinin yenilenmesi ve yeni kıl oluşumu için gerekli olan vitamin ve eser minerallerin eksikliği etkenler arasındadır. baş derisinin mantar enfeksiyonları saç dökülmesine sebep olabilir. ateroskleroz gibi damar hastalıklarına yol açan sağlık sorunlarında saç dökülmesi sıklıkla görülür. saç dökülmesi ağır bir hastalıktan ya da psişik travmadan aylarca sonra ortaya çıkabilir. çünkü saç gelişme bozukluğunun dökülme şeklinde kendisini göstermesi zaman alır. hastalık iyileşince saç dökülmesi kendiliğinden geçer. çoğu kez hormonal dengesizlik de saç dökülmesinde önemli rol oynar. kadınlarda baş derisinde östrojen azalması sonucu kıl köklerinde androjen (erkeklik hormonu) baskınlığı olur ve saç dökülmesi hızlanır. erkeklerdeyse saçlı deride reduktaz enziminde aşırılık varsa testosterondan normalin üstünde dihidro testosterona değişim olur ve bu da saç dökülmesine yol açar. kadın ve erkekte saç kaybının en sık nedeni kıl köklerinin (saç folikülleri) erkek cinsiyet hormonu testosteron türevi dihidro testosterona kalıtımsal olarak aşırı duyarlılığıdır.

saç dökülmesinin teşhisinde öncelikle saç dökülmesinin sınıflandırılması gerekir.
* kalıtımla mı ilgilidir?
* bir saçlı deri hastalığına mı bağlıdır?
* beslenme bozukluğu, vitamin ya da mineral eksikliği mi etkendir?
* hormonal dengesizlik sonucu mudur?
* kullanılan ilaçlara mı bağlıdır? nedeni klinik muayene ve kan testleriyle saptanmalıdır. saçın incelmesi sonucunda hacmindeki azalma, hormona bağlı genetik saç dökülmesidir ve daha ciddidir. hızlı dökülmeler sonradan yerine gelebilir.

kadınlarda yaygın saç dökülmesi çene, üst dudak, memeler ve üst bacakta artmış kıllanmayla birlikteyse genellikle androjen hormonlarında östrojene oranla bir artış vardır. bu artış kan testiyle kolayca saptanır. ancak hormonal dengesizlik her zaman belirlenebilir boyutlarda olmayabilir ve testle fark edilmez. bu durumda androjen oluşumu, orijinine (yumurtalık ve böbrek üstü bezi hastalıkları) yönelik tedaviyle frenlenir ya da hücrelerdeki androjen reseptörleri (algılayıcılar) sentetik bir steroid olan siproteron asetat (androcur, diane) ile bloke edilerek androjenlerin etkisi önlenir. siproteron asetatın losyon biçiminde doğrudan saç derisine uygulanması mümkündür. bozulmuş olan androjen-östrojen dengesi de östrojen replasmanı (yerine koyma) ile düzene sokulabilir. ileri derecede tiroid hormonu azlığında saç dökülmesi östrojen yetersizliğine benzer. ama çoğu zaman kaşların dış kısmında, koltuk altında ve pubisteki (kasıktaki) kılların dökülmesiyle birliktedir. tedavi tiroid hormonu verilerek yapılır. östrojen içeren saç losyonu (el-cranell) yalnız başına ya da progesteron losyonuyla birlikte ve minoxidil etkin maddeli regaine, diğer alternatiflerdir. iltihabi durumlarda kortizon ve östrojen kombinasyonu losyonun (alpicort-f) sınırlı bir süre kullanılması yararlı olur. erkeklerde yaygın saç dökülmesinde düzenli östrojenli saç losyonu kullanılması yararlı olur. minoksidil de olguların bir kısmında başarılıdır. ancak mucize beklenmemelidir. erkeklerde giderek artan saç dökülmesi ve başın çıplaklaşmaya başladığı olgularda finasterid (propecia) denenmelidir. prostat büyümelerinde kullanılan bu ilaç saçlı deride 5-alfa reduktaz enzimini kısıtlayarak, testosterondan saç dökülmesini koruyan dihidro testosteronun oluşumunu azaltır. ancak başarının devamı için ilacın yaşam boyu her gün kullanılması gerekir. doğanın bize sunduğu kabak çekirdeği, dikenli palmiye meyveleri özü (saw palmetto) gibi bazı maddeler 5-alfa reduktaz enzimini durdurarak ya da dht (dihidro testosteron)un saç folikülleri tarafından alımını azaltarak saç kaybını yavaşlatır ve saçın tekrar çıkmasını sağlar. günde 100 ile 200 miligram saw palmetto alınır. saw palmetto ile birlikte günde 1 ile 2 kez birer kapsül pygeum ve nettle (ısırgan otu) almak etkin bir kombinasyondur. çinko mineralinin 5-alfa reduktazı durdurucu ve dht'un saç folikülü hücrelerine bağlanmalarını önleyici etkisi vardır. zinc picolinat günde 15 ile 30 miligram kullanılır. genetik saç dökülmesinde çok sayıda bitkisel maddeyi (ginseng ve diğerleri) içeren tonikum 101 yararlıdır. keten tohumu yağı (flax seed oil) kapsüllerinden günde 2 kez 1 kapsül alınması da yararlı bir önlemdir.

Saç Maskeleri



Yoğun biçimde besleyici, arındırıcı ya da parlatıcı aktif maddelere sahip maskeler cilde ışıltı veriyor. Cildi dinlendiren ve güzelleştiren bu maskeler için biraz zahmete katlanmaya değer!

Kozmetik dünyası günümüzde yüksek teknoloji ürünü olan, çok sayıda farklı maske seçeneği sunuyor olsa da doğal karışımlar hâlâ değerlerini korumaya devam ediyor. Üstelik küçük bir fiyat karşılaştırması yaptığınızda çok daha az masraflı oldukları da kesin.

Genel olarak kil çeşitleriyle, bitkisel ya da temel yağlarla hazırlanan bu maskeler her şeyden önce içeriklerinde hiçbir koruyucu kimyasal madde taşımıyorlar. Bu nedenle de cilde hiçbir zararları yok. İşte bu yüzden yararlarını kanıtlamış bu doğal karışımlarla, cildimize yabancı gözlerden uzakta zaman ayırmayı ihmal etmemeliyiz.

Piyasada satılan ya da evde hazırlanan işlem görmemiş ürünler her türlü cilt yapısına uygun seçenek sunuyorlar. Yağ ya da bitkisel öz içerikli bu ürünler tene ışıltılı bir görünüm verirken kimyasal olmayan bu maskeler cildi de daha az tahriş ediyor.

Eğer cildiniz aşırı derecede gerilmeye başladıysa, kuru ve hassassa aslında bunun nedeni son derece basit olabilir: Cildinizin üst kısmını oluşturan epidermisi koruyan hidrolipid adında ince bir tabaka vardır. Bu koruyucu tabaka hava kirliliği ya da organizmanızı yıpratan yaşam tarzınız (sigara bağımlılığı, dengesiz beslenme, stres, vs.) nedeniyle bozulmaya başlar. Bu duru m kimi zaman size uygun olmayan kozmetik ürünlerin kullanımıyla daha da ağırlaşabilir.

Doğal kozmetikler konusunda uzmanlar, klasik kremlerin çoğunlukla koruyucu kimyasal maddeler, tahriş edici ve alerjiye yol açan içerikler taşıdıklarını, bunların yanı sıra içlerinde cildin üstünde kapatıcı bir tabaka oluşturarak gözeneklerin tıkanmasına neden olan parafin yağı da bulunduığunu anlatıyorlar. İşte bunun sonucunda bir süre sonra cilt ışıltısını kaybetmeye başlar ve yapılan bütün bakımlara rağmen tepki vermeye başlıyor.

Bu bakımlardan biri de piyasada satılan klasik maskeler. Ancak bu maskeler su bakımından zengin olsalar da elbette koruyucu kimyasal maddeler içeriyorlar. Oysa güzel bir cilde sahip olmanın yolu basit ve her şeyden önce doğal prensiplerin uygulanmasından geçiyor.

Ancak dikkat ''doğal'' demek kimyasal anlamda tamamen etkisiz demek değildir. Tam tersine işlenmemiş ve saf ürünler diğerlerine göre çok daha etkilidir ve her ne kadar maske yapımının düzenli bir alışkanlık olması gerekse de gereğinden çok kullanılması sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden haftada bir kez uygulamak yeterlidir.

Şu uyarıyı da her zaman hatırlatmakta fayda var: Cildi çok yıkamak, çok fazla bakım yapmak tahriş etmekten başka bir işe yaramaz. Doğal bir maske haftada birden fazla kullanılmamalıdır. Hatta her on beş günde bir yapmak bile yeterlidir. Yüzde kalma süresi ise on dakikayı geçmemelidir. Ve son olarak doğal maskeler saklanıp muhafaza edilemez.

Peki bu işlemi nasıl gerçekleştireceksiniz? Maskeyi gözlerin ve dudakların çevresine uygulamaktan kaçının. Ilık suyla durulayın, sonra da yüzünüze bitkisel bir yağ ya da organik nemlendirici bir krem uygulayın. Aynı şey peeling işlemi için de geçerli. Bu etap cildin üst tabakasını ölü hücrelerden arındırmak ve maskenin içindeki aktif maddelerin cilde daha iyi nüfuz etmesini sağlamak için yapılıyor olsa da her zaman gerekli değildir. Ancak gerçekten kalın bir cilde sahip olanların uygulaması gerekir.

Eğer evde oturup hazırlama süreciyle uğraşmak için hiç vaktiniz yoksa organik markaların sunduğu kullanıma hazır doğal maske seçeneklerinden birini de tercih edebilirsiniz. Ancak evde hazırlanan maskeler her zaman için daha fazla avantaja sahipler: Her şeyden önce sizin hayal gücünüze özgürlük tanırlar ve yüzde yüz doğal ve ekonomik bakımlar gerçekleştirmenizi sağlarlar.

İşe girişin, bunları kendiniz üretin Genellikle doğal bir maske -birleşimlerinin sayısı sınırsız olabilecek- temel beş içerikten meydana gelir.

Altın kural: Mutlaka yetkili mağazalarda satılan sertifikalı organik ürünleri kullanın. Taze krema, yoğurt, yumurta, vs. maskenizin temel içeriklerine ilave edilebilecek ve güzelliğinizi koruyacak malzemelerden bazılarıdır. Nasıl mutfakta kullandığınız ürünlerin kaliteli, doğal, taze olmasına dikkat ediyorsanız maske hazırlarken de aynı özeni gösterip fazla bekletmeyin.

Mineral tuzlarıyla maskenin temel bir öğesi: Kil
Bu toprak çeşidi, emip içine çekme kapasitesi ve nüfuz etme gücüyle diğerlerinden ayrılır. Bir taraftan kiri ve toksinleri içine çekerken diğer taraftan deriyi minerallerle yeniden canlandırır. Birçok kil çeşidi bulunur. Yeşil olan yağlı ya da problemli ciltlere uygun. Sarı olan her türlü cilde uyum sağlar. Kırmızı ve beyaz kilin karışımı olan pembe kil ise çok yumuşak ve bu nedenle hassas ciltlere tavsiye edilir. Hazırladığınız killi maskenin demirle temas etmemesine dikkat edin. Ve kurudukça çıkarması zorlaştığından gerektikçe nemlendirin.

Maskenizi çıkarmak için:
Maskeyi çıkarmak için ya çiçek suyu ya da demlenmiş bir bitki çayı kullanın. Normal sudan daha iyi sonuç veren bu losyonlar maskelerin daha kolay toplanıp temizlenmesine yardımcı olurlar. Bunun yanı sıra eczanelerde ya da organik ürün mağazalarında satılan bir hydrolat da kullanabilirsiniz. İşte size bir ev reçetesi: Dulavrat otunun (pıtrak) köklerini 15-20 dakika boyunca kaynatın. Bu kaynamış sıvının içine kaynatılıp demlenmiş hercai menekşe çayı ekleyin ve karıştırın. Bu iki bitki bir çeşit sinerji yaratıp maskeyi çıkarmanızı kolay hale getirirler.

Temel maskeler
Eşsiz, yüzde yüz doğal ve hemen kullanıma hazırlar! Malzemeleri karıştırın ve 10 dakika cildinizin üzerinde bekletin.

Örgü Saç Modelleri

















Örgü türü saç modelleri kişiye canlı ve çocuksu bir görünüm de sağlar. Halbuki sadece çocuksu görünüm değil olgun görünümlerde verebilir.. Aşagıda göreceğimiz pek çok ünlü de örgülü modelleri kullanmışlardır..

Mis Kokulu Saçlar


10 litre su
-10 damla lavanta
-1 tutam karanfil

Malzemeler karıştırılıp 5 dk kaynatılır.10 dk demlenmeye bırakılır ve süzülür.bu sıvıyı banyodan çıkarken saçlarınızı yıkamak için kullanabilirisiniz ve güzel kokulu saçlarınız olur.

15 Eylül 2008 Pazartesi

Saç Mezoterapisi



Saç Mezoterapisi : Dökülen saçları durdurmaktır, var olan saçın kalitesini artırmak ve yeni saç köklerinin uzamasını sağlamak için belli periyodlarla saçlı deriye uygulanabilir bir tedavi yöntemidir.

Nasıl Uygulanmaktadır?
Genellikle 10 seans olarak uygulanmaktadır ve 1 seans ortalama 15 dakika süre ile ayarlanmaktadır. Saç Mezoterapi iğnesi ve özel ilaçlarla karışım uygulanır. Saç dökülmesini önleyen bir yöntemdir.

Yan Etkileri Var mı?
Uygun olarak seçilen ilaç karışımları küçük dozlar halinde özel bir iğne ile uygun tekniklerle cilt içine verilmektedir. Saç derilerinin orta tabakasında bulunan kılcal damarlara ulaşan bu özel karışık çabuk bir şekilde etkisini gösterir.

Saçlarınızı Parlatın



Saçlarınızı parlatmanız için işte size ipuçları, tamamen doğal olan şifalı bitkiler ile saçlarınızı parlatın.

İşte Şifalı Bikiler ;
Yeşil Ceviz Kabuğu, Limon Suyu, Pazı Yaprağı, Yumurta, Badem Yağı, Sinemeki, Susam Yağı


Yapılışı;
-Rendelenmiş yeşil ceviz kabukları ile birlikte pazı yapraklarını yarım saat suda kaynatın. Daha sonra bu suyu süzün ve süzülerek elde edilen suya şampuan kıvamına gelinceye kadar yumurta sarısı ekleyerek limon suyu ile birlikte çırpınız. Tedavi süresince

13 Eylül 2008 Cumartesi

Saçınız ve Güneş



Tatile çıkmadan önce

Saçınıza perma, boya, balyaj gibi işlemler yaptırmaktan kaçının. Bu tarz kimyasal işlemler güneşin zararlı etkilerini artırır ve saçınızın daha hızlı kurumasına yol açar. Yine de kuaförünüze uğrayıp, saç uçlarındaki kırıkları ve rengi açılmış kısımları kestirin.

Tatil sırasında

Saçınızı güneşten, tuzdan, kumdan ve klordan korumak için UV filtreli koruyucu bir ürün kullanın. Saç için hazırlanmış özel bir koruyucu ürün seçebileceğiniz gibi yüzünüz veya vücudunuz için kullandığınız güneş kremini saçınız için de kullanabilirsiniz.

Deniz veya havuzdan çıktıktan sonra mutlaka yumuşak bir suyla saçınızı yıkayın. Suyunu aldıktan sonra koruyucu ürünü tekrar uygulayın.

Eğer saçınız boyalıysa rengi koruyacak tek yol saçınızı kapatmanızdır. Bu nedenle bir bandana ya da şapka kullanmaya gayret edin.

Akşamları, saçınızı, tuz, klor, kum ve koruyucu üründen tamamen arındırmak için iyice yıkayın. Mümkünse bir güneş bakım şampuanı ve yıkama maskesi kullanın; değilse, kuru ve yıpranmış saçlar için hazırlanmış şampuanları tercih edin. Eğer saçınızın çok kuruduğunu hissediyorsanız, 2 günde bir besleyici bir maske uygulayın.

Tatil dönüşü

Tatil dönüşü saçlar donuk ve parlaklığını kaybetmiş görünür. Panik yapmayın. Doğru bir bakımla kısa sürede eski güzelliklerine ve sağlıklarına kavuşacaklardır.

Şok bir kürle bakıma başlayın: haftada 2 veya 3 kez şampuan öncesi bir besleyici uygulayın. Saçınız eski kuvvetini ve parlaklığını yakalayana dek küre devam edin.

Şampuan olarak, kuru ve yıpranmış saçlar veya boyalı saçlar için olanları kullanın. Saçınız eski formuna kavuşunca saç yapınıza uygun olana dönebilirsiniz. Şampuan sonrası bir bakım maskesi veya serum uygulayın.

Yağlı Saçlar İçin Bakım



Yağlı saç diye bir şey yoktur, aslında saçlı deri yağlıdır ve bu yağ saçları da yağlandırır.

Düz saçlı kişilerde saçlı deriden salgılanan yağ gün içinde saçlara hızla yayılır, fakat çok kıvırcık saçlı kişilerde yağ saçlara doğru az yayılır.

Daha çok düz saçlı olan Asya ırkında saçlar genellikle düz olduğundan yağlanma problemi daha sık iken, zencilerin saçları daha kıvırcık olduğundan çoğunlukla kurudur.

Yağlı saçlar nasıl tedavi edilmelidir?

Özellikle yağlı saç derisinin, sağlığını kazanması için kullanılacak şampuanın çok dikkatli seçilmesi gerekir. Yağlı saçı tedavi etmenin yolu saçlı derideki yağı uzaklaştırmaktır.
Yağlı saçlar için kullanılan şampuanlar, yağı arıtmak için ağır surfaktanlar içerirler. Surfaktanlar yağı ve sudaki kiri uzaklaştırırlar.

10 Eylül 2008 Çarşamba

Kuru ve Kırık Saçlar


Saç için vitaminlerin yeterli emilimin olmayışı veya perma, saç boyama , saçı sıcak kurutma, uzun süreligüneşlenme gibi dış etkenler saçı kuruluğa sebep
olur. Bunu gidermenin yolu saçı besleyici program uygulamaktır.
Kuru saçlara ne yapmalı?

1. Saç çok yıpranmışsa saçı şampuanlamadan önce besleyici saç ürünü uygulayın. Saçı sıcak bir havluyla sararak, uyguladığınız üründe önerilen süre kadar bekleyin. Sıcak havlu ile ürün saça nüfuz etmesini sağlanır. Şampuan öncesi saç bakımı, saçı sonraki saç bakımlara hazır hale getirmektir.

2. Saç tipine uygun ve besleyici bir saç şampuanısaçı yıkayın.

3. Şampuan sonrası saç kremi mutlaka uygulayın. Böylece saç dış etkenlerekarşı korunur

4. Haftada bir, kuru saç için hazırlanan besleyici bir saç maskesi uygulayın.

5.Saçı çok sıcak kurutmayın. Güneşleniyorsanız, şapka veya güneşten koruyucu bir saç ürün uygulayın.

6. Saçı asla sert bir şekilde fırçalamayın. Kuru saçlar kırılmaya çok uygundur. Saçı fırçalamak için saçı kolay taranmasını sağlayan saç ürünleri kullanın.

7. Kuru saçlar da saç uçunda çatallaşmalar, kırıklar çoktur. Saç kırıklarını düzenli olarak kestirin

Dolgun Saçlar için


Saçı daha iyi gösteren belli saç kesimleri vardır ama önce iyi saçın ne olduğunu anlamak gerekir, çünkü bilinenin aksine iyi saçın ince olması şart
değildir.

“İyi”, bir saç telinin çapına işaret eder. Bu yüzden, çok olan iyi saçlara sahip olabilirsiniz, çünkü bir santimetre kare’de birçok saç teliniz olabilir.

Ayrıca çapı küçük olan ve hatta sayısı da az olan iyi ve ince saçlarınız olabilir. Yaş, diyet, stres, ilaç tedavileri ve diğer etkenler iyi fakat çok saçı inceltebilir ve seyreltebilirler.

Saçın iyi veya hem iyi hem de seyrek olması sizin hangi seçimi tercih etmeniz gerektiğini belirler. Genel kural olarak, saç kısa ise ve tek boyda ise, daha
dolgun gözükür.

Saç Kokunuzu Yenin


Saçınızda hangi modeli tercih ederseniz edin, saçınız görünüşünüzde önemli
bir rol oynar. Saç bakımı evde başlar. Ama saçı gün boyu formada tutmanın bir çok yolu vardır.

Çözüm çok basit. İşe sert ve kısa modellerden uzak durarak başlayın.
Saçınız uygun durumda ve parlak olsun ama yağlı olmasın. İnsanlar özellikle hacimli saçlara çok dikkat ederler. İncelik isteyen detaylı şekillerden kaçının.
Sizin istediğiniz, yumuşak, kadınsı ve hoş bir saç.

Sağlıklı, iyi şekillendirilmiş, yıkanmış ve bakım yapılmış saçlar, gün içinde pek fazla ilgi gerektirmez. Eğer gerekli şekil verilmişse, yapılması gereken pek fazla bir şey yoktur. Düzenli yıkama, formunu ve hacmini korumada yeterli
olacaktır.

Yıpranan Saçlar


Tatil sonrasında saçların da tıpkı cilt gibi özel bir bakıma ihtiyacı var. İşte tatilde güneş, su ve rüzgarın etkisiyle kuruyan, yıpranan saçları eski canlılığına kavuşturmanın yolları...

Tatilde cildiniz kadar saçlarınız da yıprandı. Saç köklerini olumsuz etkileyen UV ışınları, su ve rüzgarla birlikte bir süre sonra saçların okside olmalarına, kurumalarına ve canlılığını yitirmelerine neden olur. Tatil sonrasında saçların da tıpkı cilt gibi özel bir bakıma ihtiyacı vardır.

Güneş sonrası şampuanlar içerdikleri pantenol sayesinde saç tellerinin parlaklığını kazanmasına ve klor ya da tuz kalıntılarının giderilmesine yardımcı olur. Zengin bileşimli saç bakım kürleri ve maskeler de tatil sonrasında saçlarınızı güçlendiren özel bakımlar arasında. Uzmanlar bu bakımları her gün düzenli olarak uygulayabileceğinizi de belirtiyor.

B ve E vitaminleri sayesinde saç hücrelerinin zarar görmesini de önleyen kür ve maskeler aynı zamanda saçlara parlaklığını da geri kazandırır.

larınıza canlılığını kazandırmanın bir yolu da tatil dönüşü kuaförde uçlarından kestirmeniz olacaktır. Böylelikle olumsuz dış etkenlerin kuruttuğu ve incelttiği saç telleri gücünü yeniden toplayacaktır

9 Eylül 2008 Salı

Neden Saçlar Beyazlar ? Beyaz Saçlar




















Çoğumuzun merak ettiği bir sorudur; saçlarımızın neden beyazladığı.Bazıları çok genç yaşlarda bembeyaz saçlara sahipken kimisi 60 yaşında olmasına rağmen saçlarında bir tane bile beyaz olmamaktadır.

Bunu sadece kişisel faktörlerle açıklayabiliriz sanırım.Halk arasında yaygın olarak stres veya keder-düşüncenin saçları beyazlattığı bilinir.Ancak işin aslı öyle değil.

Saçlara renk veren hücreler saç renginden bağımsız olarak yaş ilerledikçe azalmaya başlar.Saç beyazlamasının temeli bu noktada.Ve azalan pigment hücreler saç beyazlamasını tetikler.

Aynı zamanda genetik faktörler de saç beyazlamasında etkin rol oynar.Kalıtsal faktörlerin dışında saç beyazlamasında,saçlara yapılan yanlış uygulama veya yöntemler de sebep olabilmektedir.Yanlış yöntem veya uygulamalar saç beyazlamasının yanında saçlarda matlık,saç dökülmesi ve hatta kelliğe varan sonuçlar doğurabilir.Bu sebeple saçlarımıza yapacağımız bakım adımlarında yaptığımız uygulamanın mantıklılığını bir kez daha gözden geçirmek gerek.
Ancak beyaz saçlar yakışıklılığa engel değil

Yüz Tipinize Göre Saç Modelleri



Kadınlar için çoğu zaman yüz tiplerine uygun saç modelini seçmek çok zor bir iştir.Oysa ki yüz tipinizi iyi bildikten ve tetkik ettikten sonra size fazla birşey kalmıyor.Öncelikle yüz tipiniz üzerinde karar verin:

Yuvarlak yüze sahipseniz :
Daha oval hatlara sahip yüz tipidir.Yüzünüzün biraz olsun uzun gözükmesini istiyorsanız saçınızda su değişiklikleri yapmalısınız.Öncelikle parlak ve dikkat çekici saçlara sahip olmalısınız bu yüzün ağırlığını alacaktır.Yüz hatlarınıza göre öne doğru dökülmüş tutamlar da yüzünüzü uzun göstermenizi sağlayabilir.

Kare yüze sahipseniz :
Dengeli bir yüz şeklidir.Daha oval bir görünüm için yuvarlak kesim bir kahkül ve şakaklarınıza dökülen saç tutamları yaptırabilirsiniz.

Ters üçgen yüze sahipseniz :
Alın kısmının dar ,yanak ve çene kısmının ise geniş olduğu yüz tipi.Bu yüz tipinde daha modern kesimler yapmak mümkün.Bu yüz tipine ense ve yanlar kısa ve üstlerin daha hacimli olduğu kısa saç modelleri uygun olmaktadır.

Dikkat etmeniz gereken nokta :
Böyle bir seçim yaparken en önemli nokta ise yüzünüzün mü saçlarınızın mı önplana çıkması gerektiğidir.Buna tam olarak karar verin.

Saç Bakımında Küçük İpuçları Hileler

Bayanların birçoğu saçlarına büyük önem verir.Saçlarımıza bakım yaparken küçük ipuçlarıyla daha güzel görünen saçlara sahip olmanız mümkün!

* Uzun ve sağlıklı saçlara sahip olmak istiyorsanız saçlarınızı her iki-iki buçuk ayda bir uçlarından kestirmelisiniz.
*Saç spreyi kullanmak iyi bir yöntemdir fakat saçlarınızın üst kısımlarında kullanmayın.
*Dalgalı saçlara sahipseniz ve bu dalgaları korumak istiyorsanız saçlarınızı yıkamadan bir gece önce saçlarınıza hint yağı ile masaj yapın ve yağı saçınızda bir gece bekletin.
*Kırık saçlarınız varsa ve kırıklarınızdan kurtulmak istiyorsanız jojoba yağı ile dört damla kekik esansını karıştırıp şampuan öncesi saçta tutmalısınız.
*Saçlarınızın daha parlak gözükmesini istiyorsanız saçlarınızı durulayacağınız suya bir kaşık kadar limon suyu veya sirke ekleyin.
*Saçlarınızın gür gözükmesini istiyorsanız saç modelinize dikkat etmelisiniz.Saç uçlarında jöle kullanabilirsiniz.

saç hastalıklarına dikkat edin

Vücudumuzun sağlığına nasıl dikkat ediyorsak dış görünüşün en önemli unsurlarından saçlarımızın sağlığına da aynı özeni göstermeliyiz. vücudumuz hastalanıyor da saçlarımız hastalanmıyor mu? tabi ki saçlarımız da canlı ve onların da hastalanması söz konusu.

saçlı deride kaşıntı, kepeklenme, yara, saç dökülmesi ve seyrekleşmeden şikayet ediyorsanız sizin de saçlarınız hasta olabilir. kaşıntı aslında başlıca saç sorunudur. kaşıntıya neden olan bazı faktörler; bitlenme, saç egzamaları ve diabetes mellitus yani şeker hastalığıdır. kepeklenmeye sebep olan hastalıklarsa saç egzaması, sedef hastalıkları, sinirsel egzama ve mantar hastalığıdır.

tedavi gerektirmeden önce bu hastalıklardan korunmak gerekir. en iyi korunma yolu temizlik ve hijyen kurallarına uymaktır. hijyen kurallarına uymanız bu hastalıkları geçirme ihtimalinizi düşürecektir.

yine saç dökülmesi ve seyrekleşmesi de günümüzde önemli bir saç sağlığı sorunudur. saç dökülmesine neden olan en yaygın hastalıklar şunlardır:

* ateşli hastalıklar
* demir, protein ya da çinko eksikliği
* tiroid hastalıkları (tiroid bezinin az veya çok çalışması durumlarında)
* gebelik
* şeker hastalıkları
* karaciğer ve böbrek hastalıkları
* anemi
* zayıflama için aşırı diyet yapma
* kanser hastalıklarının seyrinde bazı ilaçlar ve kimyasal madde kullanımı
* merkezi sinir sistem hastalıkları ve stres

bunların dışında bir de kadınlarda görülen, erkeklerdeki olağan kelliğe benzer androgenetik alopesi mevcuttur. bu duruma en çok over kistleri, hormonal bozukluklar ve andrenal tümörler neden olur. bu yüzden androgenetik tip alopesi çok iyi araştırılmalı ve tetkikleri yapılmalıdır.

bölgesel saç dökülmesi de önemli bir saç sağlığı sorunudur. en sık rastlanan bölgesel saç dökülmesine örnek olarak mantar hastalıkları, saçkıran, bazı kozmetiklerin fazla kullanılması ve sürekli bir bölgeden saç koparılması gösterilebilir.

saçkıran 1-2 cm çapında yuvarlak bir alanda ani saç dökülmesidir. bu tür saç dökülmesi bir bölgede olabildiği gibi birkaç değişik yerde, örneğin sakal, saç, kaş ve kirpiklerde de olabilir. saçkıranların asıl sebebi strestir. fakat bazı otoimmun ve cilt hastalarında da görülebilir. mantar hastalığıysa özellikle buluğ çağından evvelki çocuklarda ortaya çıkar. burada kırık saçlar içeren kepekli alanlar, kıl diplerinde kepek ve mantar birikimi üzerine iltihap bulunan ve kılların kolay çekildiği inflamatuar nodüler biçimde karşımıza çıkar. bu hastaların dışında bir de saçlı deride kıl, folliküllerinde tahribat yaparak dönüşümü olmayan saç dökülmesi oluştururlar. bunlar en çok doğumsal olurlar fakat enfeksiyon, fiziksel, tümöral ve diğer nedenlere de bağlı olabilirler.